Uzak dur bizden anlayamazsın sen bizleri
Çıplak ayakla koştun mu yakıcı toprakta
Gördün mü orak parçalamış elini
Güneş karartmış beyaz tenini
Dinledim mi doksan üç harbini
Ermeni mezalimini ağlayarak anlatışını
Dinledin mi tandır başında onları
Ağlayan deden, ağlayan nenenden
Yaşadın mı karda tipide okula gidişi
Çıktın mı hacet namazına yağmur duasına
Dinledin mi koyunla kuzunun meleyişini
Bent vurup çaylarda, buzu kırıp yıkandın mı?
Kulak verdin mi yürekten bulgur çekerken kızlara
Karşılık verdin mi mani ile onlara
Çoban çalarken kavala,
Aşık söylerken saza
Dedenle çayırda ot üstünde durdun mu namaza
Bilir misin gençler askere giderken onlara
Analar manilerle,köylerde kına yakarlar kuzulara
Akşam olunca kışın toplanırlar odalara
Âşık vurunca saza ya kor oğlundan
Yâda âşık şenlikten
Yâda başka hak aşığından başlar hikâyelere...
Tam heyecanlı kısmında bırakır ertesi güne
Dağılırlar evlere karlara bata bata
Hiç ekmeğini kuymağa,kaymağa bandın mı?
Yâda haşıla odun kaşık sallandın mı?
Hiç soğanın cücügi için
Kardeşinle kavga ettin mi?
Kış günleri karlı tipili havalarda
Ellerin ovalayarak hiç okula gittin mi?
Soğuktan istemeyerek yana yana ağladın mı?
Bekmezi hafif ısıtıp kana kana içtin mi?
Treni kaçırdığın için hiç istasyonda yattın mı?
Yalın ayak kışın çöplükte oynadın mı?
Yaşadınsa bunları anlarsın beni
Benim olan Anadolu insanını
Yaşamadınsa bunları sen benden değilsin
Git aramızdan sen yabancısın anlamazsın
Ne beni nede bunları yaşayanları
Uzak dur bizden anlayamazsın sen bizleri
Halil ÇOLAK 19.11.2009
ANKARA&KARAYOLLARI KAFETERYASI
YENİMAHALLE