Kar tıpı yakaladı askerimi Allahü ekber dağında,
Korunmak istiyordu soğuktan ağaç dallarında,
Mehmetler Karlara gömüldü çamların bağrında.
Ölüm kol gezdiği aman vermeyen Sarıkamış'ta.
Askerim yalınayak olarak cepheden gelmiş,
Karlı dağları aşması için tıpı geçit vermemiş,
Kötü kaderleri onlara burada ölümü seçmiş,
Unutulmaz tarihi felaket oldu Sarıkamış'ta.
Ne çantasında azığı vardı nede sırtında paltosu,
Kar,tıpı,soğuk tuzak kurmuştu ona Sarıkamış'ta,
Zaman durdu milletle göz yaşı doktu melekler,
Gözlerden akan yaş,buz olup dondu Sarıkamış'ta.
Bir milletin umutları birden sararıp yok oldu gitti,
Türk tarihinde en büyük felaket oldu Sarıkamış'ta,
Mermiler atılamadı düşmana tüfekler çatılamadı,
Bir felaket tarihi yazıldı milletime Sarıkamış'ta.
Cilvesidir meydanlarda yenilmez Türk'ün kaderi,
Hazır değildi kaybetti acımazız doğa ile savaşı,
Ağaç dallarından dökülerek bedenler kapladı yeri,
Topsuz,tüfeksiz doğa vurdu Mehmet'i Sarıkamış'ta.
Sarıkamış dedin mi benim içimi bir hüzün kaplar,
Kefensiz Şehitlerime gönülden bir fatiha gönder,
Allahüekber dağlarını binlerce Mehmet mezarı süsler,
Karı eksik olmayan bana hüzün veren Sarıkamış'ta.
Horasan ereni Halil rabbim kaderlerini böyle yazmış,
Kefensiz askerime beyaz kardan ona kefen giydirmiş,
Şehitler ölmez vatan bölünmez atalar böyle demiş,
Mehmetçik karda tipide Cennete girdi Sarıkamış'ta.
Halil ÇOLAK 25.08.2008
ANKARA