Düşündüm İstanbul'u yalnız tek başıma dün gece kalmışken
Her köşede tarih çıkıyordu karşıma vapur denizde süzülürken
Münir Nurettin'in, yanık sesi yankılanıyordu sahilde otururken
İçim hüzünle kaplandı,yeni cami önünde, onu seyre dalarken
Ayasofya'ya giriyor, namazı kıldırıyordu Mollagüranı dururken.
O ulu hakandı, Fatih'ti o bir çağı kapatıp diğer bir çağı açarken
Şimdi Eyüp'teyim ben, sabah namazını eda etmeyi beklerken
Bulamam bir yerde buradaki huzuru, Allah'ın huzuruna varırken
Baktım İstanbul surlarına karşımda Ulubatlı Hasan surda sancak vardı,
Süleyman iye garipti, Ayasofya haline benimle birlikte ağlamaktaydı.
Gönlümü hüzün kaplamıştı,Üsküdar iskelesinden vapurdan çıkarken,
Yeniden canlanmıştı mazi büyük çamlıca tepesine ağır ağır tırmanırken
Bu ne güzellik ya rab var mı dünya da yarattığın böyle cennetten mekan
O güzelim masmavi su ile boğaz İstanbul'un güzelliğine güzellik katarken
Büyük bir neşe kapladı beni yedi tepe İstanbul'un güzelliğini seyrederken,
Rüya imiş gördüğüm ezan sesiyle yatağımdan sabah namazına uyanırken.
Halil ÇOLAK 23.06.2008 Ankara&Yenimahalle saat 04.30