En güzel çağlarında tutkunluğu için gittiği
Dershane yıllarında etüde kalıp soru çözdüğü halde
Akşam 8,9'da eve geldi diye
Arasa damgasını yemesini
Çekilen onur kırıcı zektirleri
Yürek yaralayıcı,aşağılayıcı sözleri
Unutmadı yüreği
Şerciler,daha tesirli olsun diye istediğinden
Yiyici takımı da onay verdiğinden
Burnuna zorla duman tutuluşunu
Unutmadı yüreği
Ruhu baskılardan,şerlerden iyice bunalınca
'Murat kekillinin bu akşam ölürümüyle
Adı mazide kalmış bir yerdeki dört katın çatısına çıkışını
Unutmadı yüreği
Körpe bedeni ve parçalı ruhu yaşarken derin acıları
Alay edercesine; İndirin çatıdan aşağıya
Ağzını,burnunu bir güzelce hoşaf edelim denilişini
Anahtarın ve sürgünün
Gurur uğruna cahilce bilerek çekilmediğinden
Bedeninin balkonda tir tir titremesini.
Köpeklerin ve kedilerin yanına gelmesini
Kırık kanepenin içine girişini
Unutmadı yüreği
Seven arkadaş! cahillik ve avanesi
Yalandan kim ölmüş misali
Utanmasızca 'yalandır kardeşim'dese de
Emin ol ki okudukların gerçeğin ta kendisi.
Bilir misin şuan öncekiler gibi
Gözler çok fena yaşardı
Mahsun beyaz gömleğiyle haykırıyor sihirli kutuda
Yaralı yürekse ona eşlik ediyor karşısında.
O ne yapsın be arkadaş!
1999 yılında çıkılan umut ve sevgi yolculuğunda
Öyle derin acılar yaşandı ki
(yaşamayan layıkıyla anlayamaz ki)
Hiçbirini unutmadı,unutmadı unutamadı be arkadaş!
(Karabük)