Dokununca gönül bahçeme
Mukaddes güz vurgunu
Yaprağım, dalım hazâna döndü
Muhabbet, çiçeklerime oldu olanlar
Dünyevi arzuların feri söndü
Kalmadı o eski hazzı
Sevişmelerin
Cılız mı cılız şimdi
Dudakların alevi
Öylesine değişti, öylesine ki
Tanınmaz
Rüzgarın uğultusu, yağmurun sesi
Ne şaraplarda kaldı
O eski aşüftelik
Ne sularda var o eski lezzet
Ne sebzeler eski sebzeler
Ne etler
Yediğimiz o eski et
Gökte kuşları, yerde yeşili
Yârda edâları az görür oldu göz
Ne avrat eski avrat
Ne evlat eski evlat
Gözlerdeki fer kadar etkili ancak söz
Neyle eğleyeyim ki ben beni
De, yalan dünya
Neden sende kalsın ki
Ebedi gönlüm
Neden can nehrime son olsun ki
Doğum misâli
Yepyeni bir yaşam vadeden ölüm