Bazı şeyleri değiştirmek
Gönlümce biçimlendirmek istedim de
Yeniden
Uyardı uyaran, incitmeden
-Ay dost, lütfen
Olmaz öyle şey, deme
En olmaza bile
Aklının reddettiğini gönlüne sor
Unutma
Kadir-i mutlak kayıt altına alınmaz
Duymadın mı olmaz olmaz-
Dondum kaldım öylece, şaşkın
Tek bir zerreyi bile değiştirmeden
Yeniden baktım
İçten dışa, baştan sona
Gördüm ki onbirinci boyuttan
Her yapı, her canlı, her oluşum
Varlar ve yoklar
Her doğum ve ölüm olağanüstüydü
Mükemmeldi
Her şey, öylesine gerekli, öylesine ki
Vazgeçilmez
Olmazsa olmaz
Sonraları için, var ve yok, olduğu gibi kaldı
-Eser müessire delildir-
Elbette elbette
Ya ilâhi
Sözüne söz katmadım
Hem utandım evvelimden, isteklerimden
Yerindim cehaletimden
Ayıbı ayıplamak-meğer- ne ayıp
Bilmem gerekirdi
Kesinkes
Sen abes yaratmadın
Arınabilse gönüller kinden, nefretten
Beyinler kör cehaletten
Gecede gündüzde, aralıksız
Dört mevsim gün beyazı, yediveren
Atlas kefen giyinir de-yaşarken-insan
Olurmuş insan
Sırf sevgiden
Sorunlarla cevapları yokluğa karışırmış
Evren çapınca
Mecmuâl Bahreyn-yani
İki deniz bir olurmuş-sakin
Öyle ki var ve yok aynı şey
Neyse o
Ol denilmeden ilkin
Lâ mekânda donmuşken zaman
Varlığın külliyen rahmet olduğu
Sevgiliyle bir olunan yerde
Söze şiire ne gerek
Farkı yoksa-yaşarken
Dünyanın âhiretten
Cehennemin cennetten
Ezeli ve ebedi
İnd-i ilâhide olmadığı gibi
Maksat hâsıl olmuşsa
Söyle, can dost söyle
Şıha ne
Mire ne gerek
Söze ne
Şiire ne gerek
Söze şiire ne gerek