Kalakaldı ardından gözlerim,
öylece hareketsiz,yapayalnız;
tutuldu her yanım buz gibi tenim,
ellerim bomboş,yüreğim ıssız,
göl gibi durgun
Yaşlı gözlerimde bitap bakışlar,
yıkık bir harebe gibi yorgun bedenim,
kor alevler içinde üşüyor canevim,
sönmeye yüz tutmuş emektar aydınlık
kayboldu yavaşça
Aslında söylenecek o kadar çok şey varki!
konuşmak ne mümkün düğümlendi kelimeler,
öylece kalakaldım,suskun ve çaresiz
kara bulutlar üzerime inmişti sanki
çöken kasvet gibi
Şimdi hasret kaldım kollarına
yalnızlığın verdiği soğuk acıyla,
artık yoktu omuzumda o vefalı el,
yapayalnız kalmıştım tek başıma
çaresiz ve bitkin
Gün çekmişti elini yüzümden,
ses gelmiyordu susan yüreğimden;
sarmaşık duygularım çözülmüştü,
sımsıkı saran o nadide bağından
kuru bir dal gibi
Paydos zili çoktan çalmıştı
son uzatmaları oynuyordu bedenim,
benden aldığını geri vermeyen zaman,
kafesinden uçuyordu özgürlüğe doğru
kanatsız kuş gibi
Giderken izi kaldı gözlerimde
o marur bakışların altında gizli
acı ve ızdırap dolu gülüşün,
eklendi çaresiz kalan kimliğime
üzgün ve yorgun
Her zaman sen vardın yanıbaşımda,
yaşamadımki hiç sensiz, sevgisiz
yoluna bir ömür harcadığım koca yıllar
şimdi anılarda kalacak belli belirsiz
hey gidi hatıralar