Dediler ki nöbete git kuşan da,
Göğsü hep ilerde gözü nişanda
On dört aydır asker idi Keşan'da
Dostları hep terhis oldu da gitti
Ali'nin gözleri doldu da gitti…
Akşam yat saati gelir yatardı
Şafak defterine şafak atardı
Günde altı saat nöbet tutardı
Dostları hep terhis oldu da gitti
Ali hayallere daldı da gitti…
Şükür derdi çorbaya da bala da
Mektup gelir okur idi helada
Çok özlerdi yari vardı sılada
Dostları hep terhis oldu da gitti
Ali'nin al benzi soldu da gitti…
Özlem'iydi onun gönül safası
Vatanaydı gayreti ve çabası
Bazen para göndermezdi babası
Dostları hep terhis oldu da gitti
Ali dertleriyle kaldı da gitti…
Vatanını candan aziz bilirdi
Bu uğurda her zorluğa gelirdi
Özlemini özlemekten delirdi
Dosları hep terhis oldu da gitti
Ali yare selam saldı da gitti…
Yarim dedi bekle beni evinde
Belli etme yine de çok sevin de
Allah izni ve Peygamber kavlinde
Dostları hep terhis oldu da gitti
Ali özlem dedi, özlem de bitti…
Günler geçti şafağı da yaklaştı
Çile çekti saçları da aklaştı
Veda etti dostlarıyla koklaştı
Özlemine terhis oldu da gitti
Valizi omzuna çaldı da gitti.
Hayal ettim ben Ali'yi şen şakrak
Yerinde olmak isterdim muhakkak
Habibiyim, doğan güneştir şafak
Nice yiğit terhis oldu da gitti
Habibi de şafağını eritti…