Kararsızlık kanımdaki irinmiş
Karar verdim kuş gibiyim nihayet..
Yeis bir kuyu ki dipsiz derinmiş
Zemin bulmuş taş gibiyim nihayet...
Kayarak bıçak sırtından
Değdim toprağa
Kararsızlığın ağırlığı
Döküldü üzerimden
Silkindim
Kalktım yerimden
Yere bastım yürüyorum..
Acı gelir baldan bile tadımım
Boğazımda durur sudan yudumum
Bir ileri bir geriyken adımım
İki,üç,dört,beş gibiyim nihayet
Doldur,boşalt
indir,çıkar
Kanadı yolunmuş umutlardan
Ayağa pranga
Kollara kendir çıkar..
Manzaranın dehşetinden
Ağustos,Temmuz
Balta kesmez buz
Çiyle örtülü şakaklarım
Tere kestim yürüyorum...
Neşterledim iç kemiren saklımı
Hür eyledim düşüncemi,aklımı
Çiçeklere gebe gönül iklimi
Cemre düşmüş kış gibiyim nihayet
Huzur kanat taktı
Sevinç çığlıklarla
Koştu geldi
Kötürüm cana...
Ölü kavuştu cana..
İzbeye çekilmiş
Çıktı meydana
Uçar kanat heyacanlarım
Yürüyorum..Yürüyorum
Hayat düşündüğün gibi bakışır
Has düşlere güzel bakmak yakışır
Gelgitlerim yatak buldu akışır
Gürül,gürül hoş gibiyim nihayet
Karar cesaretmiş
Karar ümıtmiş
Kararla kendine
Gelirmiş bitmiş..
Yeniden başlamak
Bir çeşit doğmak.....
Dala eziyettir
Sararmış yaprak
Nice yeşillerin anası toprak
İçimi doldurdu idrak
Sustum.yürüyorum...
Sentezi 'yim doğar gibi ilk baştan
Bozuğu,yanlışı atarak döşten
Arındım irinden,çürümüş dişten
Her ağrıdan boş gibiyim nihayet...
Manasızdır
Gayesiz,kararsız hayat
Zarardan geriye döndüm nihayet
Merhaba doğan gün
Merhaba Hayat...
Yürüyorum...Yürüyorum