Başkalaşımla tükenmekte nesillerin özü
Genetik eğreltilerini saymıyorum
Değişim rüzgârlarının Çin yelpazesi
Yürek çarpıntılarında mekik oyası
Firkete ilmeğinde tabalaşmış zaman
Emsalsiz, cömert bağışlarının yanında
Acımasızlığı doğanın, körüklemekte közü.
Gazap üzümleri, hormonsal serüveninde
Hangi kartal korkar yüksek uçmaktan..
Yüzlere gülümseyen göğün büyülü mavisi
Aşk şarkılarının yankısı kulaklardan silinmez
Gençliğin bahar saksılarında açan feslikân
Kurdele kesimlerinde zarını değiştiren yılan
Bukalemun hangi rengi sever bilinmez
Yenilik deryasında, vurgun yiyen göz bebekleri
Arı yitimine bile aldırmayan nefes alışları
Akıp gidiyor dereler kirli denizlere
Denizcilerin düş tapınağı her liman
Tuza banarak tükettiğimiz aşk dolu eyyam.
Meteliğe kurşun atan güvercin soluşları
Dar boğazlarda iz süren umut tacirleri
Paranın sıcak rengini fırınlıyor uzaktaki adam
Geleceği düşünmemek sayılır mı ayıptan
Bencil, kof yürekli bilmişlerin laf salatası
Aşınmış nehir yatakları, alüvyonlu katmanlar
Hortumcu köstebekten bir yığın safsata
Kan emicilerinin haberi yok kayıptan
Geceye örtüşmeyen yarasalar bedenlerde
Damsız ocaklarda onulmaz derin yaralar
Çocukları kemiren önlenemez kırılganlıklar
Hesaba kitaba gelmeyen devinim böceği
Toprak eşeler, toprak gübreler karanlıklar
Sevginin yangın çığlığında çiğdem çiçeği
Güneşe varmak sancısı kavurur usu
İpek şallara bürünmüş saltanat perisi
Özünü kemirmekte yenilik kelebeği
Gül alıp gül verme, devşirme duygusu
Ölü bedenler ses vermez kozasından
Ağustos böceği ötüşürken çatlar inadına
Yaz geldi mi gözlenir deri atıkları
Sürüngenler uyanır kış uykusundan
Turna göçe hazır, kuşlar saklı kanadında
Öğünüdür kuşlar, seviyeli taşımacılığı yanında
Dolaşımda pıhtılaşma susturur belleği
Döngüsellik işçiliğinde, insan yontusu
Rebab tınısında türküler, aldanışlar döngüsü
Ey sığındığım liman, şehri- İstanbul
Ben kaybolmuşsam kendi özümde
Sen insanlığa, doğaya hizmet et de
Sağlıksız ortamlardan, suni gıdalardan
Varoşları hüzne boğan sel sularından
Akı karayı ayırt etmeyen sedalardan
Ormanlara dağılan atmaca pusularından
Ve de yeşile şerh koyan arsız savurganlıktan
Ebabil sessizliğinden beni çöz, beni bul
Ey sığındığım liman, şehri-İstanbul
Ebabil sessizliğinden beni çöz beni bul