Gök
Küsmüş
Sancılı
Ağlamaklı
Karabulutlar
Siyah bir tül gibi
Ha yağdı ha yağacak!
Yağmur çağıran kargalar
Çığlık çığlığa dönüyorlar
Tepemde kara bir seremoni!
Gidişin öyle zor, öyle karamsar
Öyle dar vakitlerin gergefinde ki
Yaşamın ne anlamı var, ne teranesi
Ah bir bulunabilse, sensizliğin çaresi?
Bal peteği olurdu bu aşkın şirazesi!
Toprağı emzirip dursun yağmur kokusu
Gökte gülümsedi mi ebem kuşağı
Güneşe değer bu aşkın dokusu
İşte gül yarim, aşk böyle bir şey
Gönülden gönle umut eker
Sevda bağında gül biçer.
Vuslat kadehinde mey
Aşkın şirazesi
Kalbe dolacak
Elinle sun
Gül yarim
Vuslat
SUN! ...