sorma bana güneşin perdesini
hatırlamıyorum bile ne vakit çektiğimi
gözlerim karanlığımda iki yıldız
belki henüz sönmemiş feri
ama açsam yalnızlığımı görüyorum
kapasam zifiri
zemheriye inat bu uyku öncesi
bilirim ki siyah bu beyazın ötesi
sorma baharlarımı gasp edenleri
yapraklarımı dalında karartıp
temmuzda ayaz getirenleri...
hüznümdür sürme diye çektiğim
bakma & kaybolursun...
kırıklarımdır ruj diye sürdüğüm
öpme & kanarsın
...
sorma
teninde bile uzaklığımı
hep tereddütle bakan gözlerimi
dokunsan buhar olacak gibi duruşumu
buz gibi ellerimi
ben de bilmiyorum ne vakit kaybolduğumu
...
sorma be adam
neden sevemediğimi seni
beceremiyorum ki
hep sev dediler
ama hiç öğretmediler sevmeyi...