ne zaman kapını çalsa aşk
coşar içindeki psikopat
sürer namluya
teorilerini
söylemlerini
dayar şakağına
susarsın
yüreğinde çığlıklarla
mil çeker gözlerine
bakamazsın
dokunsan özünle
dikiliverir tepene
kanlı kıskanç gözleriyle
kaptırma der
sınırlar çizer
utanmadan
sınırsızlığından
efendisine tutsak bir köle gibi
aşkını kurban edersin ona
tüketir parça parça
büyük bir iştahla
hadi der sonra
hadi sokaklara
aşk tutsaklıktır yakışmaz sana
sen nikahlısın yalnızlığınla
ahh be kadın anlasana
sınırsız özgürlük
kendine tutsaklıktır aslında...