ilk kez görmüştüm seni öyle
kaygılardan arınmış bir gülüşle
yatıyordun sereserpe
öyle masum
öyle savunmasız
elalem ne der çizgilerinden arınmış
tüm yükünü omuzlarıma bırakmış
gidiyordun gülerek
ne yarın kaygısı
ne toplum baskısı
ne ödev
ne görev
gülüyordun
utanmadan çıplaklığından
ağlıyordum
sana mı
bana mı anlamadan
sağanak hüzündü
akan gözlerimden
soğuk tenine çarpıp süzülen
o an
işte o an
tokat gibi indi yüzüme gerçek
özgür olmak için
ölmek gerek
o günden sonra ben
kaygılarımı yoluyorum tel tel
maskeleri atmıştım zaten
çok evvel
unutuyorum artık bildiklerimi
öğrenmiyorum da yenilerini
dibimi zorluyorum
derimi yüzüyorum
kendimi arıyorum
işte anne
o günden beri
beni kucağından atıp
gittiğin günden beri
bulmak için gerçeğimi
ölmeden önce
öldürüyorum kendimi