''Dolapta pekmez
yala yala bitmez''*
sanmıştık
çocuk umutlarımızı
ne zamandır boşa yalıyoruz
ellerimizdeki sapları
son bir dil atıyoruz
dilimizde sıyrıklar
yüreğimizde kırıklar
kanıyoruz
kene gibi yapışmış tenimize
yalnızlık
yarınlarda korkular
gözlerde uçurumlar
büyütüyoruz
Akşamdan kalma sabahlarda
büyütüyoruz çocuk yanımızı
büyüdükçe kirleniyor
kirlendikçe tükeniyoruz
ihtiyarız artık
umutsuz
...&...
Tufandan arta kalan
Ağrı dağında
Nuh'un sandalında kurtulan
insan
artık noksan
mutsuz
umutsuz
yalnız
Yarıl ey deniz
Yanıyoruz...
*elma şekeri satıcılarının söylediği bir tekerleme