Aşk seslenir bana
vakitli vakitsiz
düşerim ardına
çıkarsız beklentisiz
soyunurum ne varsa
geçmiş öğretilmiş
dokunurum ona
yalın savunmasız
aşk sanırım
dokununca
hesapsız
aşk sanırım
tereddütsüz
ben sanırım
benden sanırım
aldanırım
yanarım
kanarım
değirmenlerde öğütülüp
unufak edilirim
savrulur rüzgara tozlarım
yok sayılırım
savrulurken yanarım
kül olurum
küllerimden doğup
yine uçarım
uçarken unuturum
kendimi yine insan sanırım
döngüyü kırdım
bir baktım
insan sizsiniz
yanılgıları heybeme topladım
özürleri sizlere bıraktım
artık anladım
bu sizin dünyanız
Ey hayat
lütfen köşeden bakıp
halime kıs kıs gülmeyiniz
masal aşkınızı da alıp
benden çekip gider misiniz!