ateşe değen parmağının yangısını
küçük bir kesiğinin acısını unutamaz da
diri diri yakılanı
oluk oluk akan kanı
kanıksar insan & her nasılsa
belki bundan
davulun sesi hoş
acının sesi boş gelir uzaktan...
-kendi çığlığıdır duyduğu & sadece
kendi acısıdır duyumsadığı
başkasının yerine koyabilmektir
en zorlandığı-
belki sırf bundan
herkesi ısırmadıkça
daha çok yaşayacaktır o yılan
hoop diyecek şimdi okuyan
aynı kefeye girmez bilirim hiç kimse
ama o kefe hep doludur nedense
zaten farklı olduğumuz zannı değil midir
bizi birbirimizden ayıran
hasılı
hata aranmaz teşbihte
ya
biraz daha & ışık
için yanarak
ya da
kakalak gibi
iki kırıntıyla avunmak için
karanlığa kaçarak& yaşar insan
ya ışığı bilmez
ya karanlığı farketmez
kendini başka sanan