Yetim bir akşamüstü
Elimde meteliklerim
Cebimde son mektubu
Yüreğimde dem tutmuş kıpkızıl düşler
Kaybettim o sevda yanımı
O zamansız gidişin intizarındayım
Hava soğuk ayaz vuruyor şehre
Arsız yağmurların sonrasındayım
Ve bir kaldırım ıslaklığına pazarlıyorum
Yalınayak yalnızlığımı
Ve şimdi
Sensiz kalmış bir ben düşün bu şehirde
Sensiz kalmış bir ben düşün
Seni beraberinde getiriyor akşamüstü dakikalar
Yokluğunun en kanlı anında
İçimde bir İstanbul kanıyor
Yokluğunun en canlı anında adamakıllı bir ihbar
İstanbul yanıyor
Ben ki
Miladi sevmeler takviminden aşkı çaldım senin için
Mecnunların suçunu satın aldım bir akçe yüreğe
Bir sızılı masal kaydı yüreğimin yüzyılına sevmek adına
Geceleyin karıncalar ezildi
Can yarıldı ortasından
Can yandı apansız
Sen gittin sevgili
Sen zamansız koyup gittin
Ayrılık dedikleri böyle mi
Anlat İstanbul
Yalnızlığını sevdiğimin şehri
Terkedildik öyle mi
Yaşanacak neler vardı oysa
Ne günler doğacaktı takvimlerimize
Ne çok bahar katacaktık mevsimsiz ömrümüze
Her akşam martıların eşlik edecekti şarkılarımıza
Geçecektik kendimizden
Her sabah taze simitle çaya alışacaktık en güzelinden
Şimdi çıkıp gelseydi ansızın
Sağır kalmayıp onsuzluğuma gelseydi şimdi
Duysaydı bu cümle yangını İstanbul
Bu can yangınımı
Derdim ki ona ben
Git sevgili git
Git bir kere de sensiz ısıtır sarısı güneşin
İkindi çayımı demsiz içerim
Sabah kahvemi sensiz
Her yeni güne sensiz bir günaydın
Her adi yalnızlığa sensiz bir merhaba
Şimdi kim kazanmalı kim kaybetmeli
Varla yok arası bir şeyim sen gideli
Ellerin veda yazdı alnına sevdamın
Bu davada haklı bendim
Sen aklandın sevgili
Böyle derdim İstanbul
Derdim de
Duyan olmaz duyuramam
Bilirim susmalıyım
Susmalı sokak cadde
Susmalı kaldırımlar
Fakat ne mümkün
Bak ondan kaldı bu sızı bana
Bak yetim akşamlardan kalan gözlerinin mührüdür bu hasret
Sözümü tutamadım İstanbul
Suskunluğunu bozmuş bu mısraları affet
Ve fakat İstanbul
Yalnızlığını sevdiğimin şehri
Hala yıkabiliyorsan asaletini bütün terkedilmişliklerin
Ve hayattaysa terkedilenler
Bir mendilci çocuğun bakışlarında bile
Ayakta durabiliyorsa umut
Biz de omuzlayıp sevdamızı
Dimdik duracağız
Ve yine bir akşamüstü
Kaldırımların ağlıyor usul usul
Bil ki onsuzluğa hükümlüyüm
Cebimde son mektubu
Takvimsiz yokluğuna gönüllüyüm
Şahidim ol İstanbul