Ben de görmüştüm baharı,
Ben de koyun gütmüş,derelerde yüzmüştüm.
Sekiz yaşıma dek bir zamanlar,
Ben de dağ bayır koşmuştum.
Ama çok sürmedi bu güzel baharım.
Solmaya başladım en güzel mevsimimde.
İnliyordu,sızlıyordu,ağlıyordu acısından.
Gün battımı figan bülbül gibi gözlerim.
Her gün biraz daha karanlık geliyordu üzerine.
Hergün biraz daha kuruyordu.
Bir gün son verdiler acısına gitti bir yere,
Zerre kadar kalmayan aydınlığıyla.
Olamazdı artık benim için renklerin bir anlamı,
Doğan güneşlerin umursanması.
Çok geceler ağladım isyanımdan.
Çok geceler de yalvardım Allaha,
Sabır,sabır ne olur Allahım sabır! diye.
Kaderdendir diyorlardı ben bilmiyordum.
Çaresi yok diyorlardı bunu biliyordum.
Ve alışmalıydım.... alıştım da razı olmaya.
Gözlerimle görmesem de ruhumla duymaya.
Kimi zaman umutsuzluk içimi acıttıysada,
Küstüysem de hayatıma gam yemem.
Her şeye rağmen sevdim yaşamayı.
Bir yerde görmedim bile karanlıkları.
Sevgiler tuttu elimden çünkü,
Hayal kurmalar tuttu.
Sevildim sazımı yoldaş ettikçe,
Gören gözlerim sevenlerim oldu.
Şimdi yirmili yaşlarda bir gencim çakı gibi.
Bana dost bir sazım ve aşık olduğum biri var.
Beni ben eden duygularım sabrım var.
Ne fark eder ki,ben de nefes alıyor,
Duyuyor ve hissediyorum.
Herkes kadar ben de umutluyum.
Dünyam karanlıklar içinde olsa da,
Ruhumun aydınlığında yaşıyorum.
Ve öyle bir güç varki içimde,
Sanki yarın göreceğimi sanıyorum.