Deli mayın bir koşturma içinde yetişmeye çalışırken zamana, işinden gücünden kendine ayırdığın sığınak misali alanlara, bir oh çekersin önce sırtın yumuşak yatağa değince.
Sonrasında dalar gözlerin tavana içinden yolcularsın hüzünleri farklı diyarlara.
Kendine bir albüm seçersin eşlik etsin dinginliğine, mırıldanırsın.
Sözler kulağa küpe iki damla yaştan fazlasına izin yok ona göre.
Geçiyor kara günler, karmaşaya bıraktığın bedenin de iyi oluyor.
Huzur hep içinde, güven eski haliyle bildiğin yerde.
İnandıklarını pekiştirmek için var başını yasladığın omuzlar.
Hiç biri olmadı, yeter ki içindeki inancı kaybetmeden çıkar.
Sessiz bekleyişlerin sonu gelmiştir artık, karşılıksız sandıkların aslında hep doğru yere doğru şekilde ulaştı.
Son günlerin dökümünde hesap ekside kaldı ya ondan zorlandı beden işler ruhu aştı.
Ve sonunda mükafat yine en güzel haliyle kalbine ulaştı.
Umursamaz sandığın, belki senin de artık umursayamadığın noktada karşında aynı gülümseme, aynı satır.
Şaşkınlığa bırak kendini, ağla şimdi yaşların yasağı yok sevince karşı.
Göz takıldı bir süre, tekrar tekrar geçti zihinden her kelime.
Sonrasında başımda kavak yeli misali aşk yüklü meltemler.
İçim seni çeker, seni özler ve yine mucizeye yakındır varlığından hayatıma geçişler.