Zorlandığım zamanlara inanmıyorum şimdi. Yaşadıklarım sorun muydu? Sana dair içimde tuttuklarım isyandalar, aşk kendini kurtarma çabasında, sıyrılamıyor adından ama. Gün bitiyor ve başlangıcına hüzün karışınca, gecesi de kararıyor. Islak bakıyorum günlerdir hayata, kısılıyor gözlerim ve senin yansımalarını arıyorum hala. Sohbetlere katılıyorum ortamlarda, insanların zavallı bakışları arasında kendi alanımı korumaya çalışıyorum. İzin veren ben miyim sınırlarıma pervazsızca dalmalarına. Samimiyetten uzak geliyor etrafımdaki her şey, sıyrılıp çıkmam gerekenler var ama ne bilmiyorum. Sadece seni koruma çabasındayım bunca olan bitenden sonra da.
Şizofrenik yaşantıların resme dönmüş hali gibiyim, Seyrediyorum alıp karşıma, göz kırpıyorsun bana sonra, olmadı kulağıma ses geliyor sana dair, belki bir koku teninden kalma, gerçeğimi dağıtıyorum orda. Tek senin gerçeğin kalıyor, aşk ilizyonlaşıyor ve inadına kalmaya çaba. Belki yazı oluyorsun sonra okuyana tuhaf gelen, dinleyenin kulağını tırmalayan, objektiflik karşımda şapka çıkarttırıyor, e sonunda yine aşk ağlıyor, ben ağlıyorum. Göz yaşımda boğulmak imkansızlıktan yakın nerdeyse, alice'in harikalar ülkesine dönüyor yaşamım oysa harika olan sadece sensin gerçeğimde.
Sevgilim..Vurgunlardayım. Adını iz sürdüğüm gecelerin, yabancılaşan dostların arasında dümeni kırık bir gemi gibiyim. Rotası şaşmış haliyle denizin ortasındayım, yalnızlığımı fırsat bilip tüketmeye çalışan köpek balıklarının kan kokusuna gelişini izliyorum. Beni sensiz bırakma çabasını iş edinmişlerin karşısına daha bir aşkla çıkmaya hazırlanıyorum. Doğru mu yaptığım sorma, ben sadece senle yaşıyorum. Sevgilim demeye dilim varmasa da yaşattıklarından sonra, içimin sen yerlerine saygıda kusur etmemek adına dilimi sevginle süslüyorum. Çünkü biliyorum, sen gitsen de aşkın kalır geriye. Çünkü diliyorum hala tanrıdan en güzel dilekleri bize. Ve aşk aslında nesnesine muhtaç gibi görünse de, sevmelerim sadece kendime. Üzülürüm belki bir zaman geçer, sonra aşk yeniden seni bulmak için yollara düşer..