Ben senin hayatıma düşen aksini çok seviyorum biliyor musun sevgilim. Seni anlatmayı uzun uzun mesela başkalarına. Sana olan hislerimi anlatmayı ya da. Saatlerce içimdeki coşkuyla konuşabilirim. Ben konuştukça bizim aşkımıza inanan ve parıldayan bakışları görmek harika biliyor musun. Her şey seninle o kadar anlamlı ki. Bana aldığın papatyalar mesela; eve girdiğimde güneş gibi açıyorlar. Onlarla konuşuyorum önce, sonra da kendime gülüyorum. Bir kadeh şarap içiyorum sonra, seninle içmiştik ya birkaç gün önce şişesini saklasam mı saklamasam mı diye düşünüyorum. İnan kendi içimde yaşadığım aşk hallerime çok gülüyorum.
Seni sevmek benim için onur sanki. Gururlanıyorum hayatımda oluşundan. Her türlü olumsuz tavrına karşın, yüreğinin içindekileri biliyor olmak ayrıcalık gibi geliyor. Belki hiç yerim yok; bunu dışarıdan bakan böyle görebilir canım, ya da senin üstün körü cümlelerin benim saf bir âşık olduğumu düşündürebilir. Olsun; kim ne düşünürse düşünsün aslolan benim bildiğim, aslolan iki kişilik gerçeğimiz. Üstelik şahitlerimiz de en yakınımızdakiler, ailemiz veya dostlarımız. Ötesi gereksiz. Kimse yormasın kendini boşuna diyorum o yüzden. Ben seni seviyorum ve her fırsatta bu sevginin ne kadar özel olduğunu anlatıyorum. Kendime de duyurmak için aslında bunu yapmam. Emek vermesem, her gün yeniden seni sevmezsem unutabilirim. Senin de sahip çıkmanı istemem bu yüzden.
Zaman ne ki. Baktığımızda anılar görünüyor uzaktan. Neler yaşamışız, neleri geride bırakmışız, belki çok kırılmışız. Her ne söylüyorsa fikirlerine inandığım insanlar, doğru diyorum ama bu ilişkide yaşananlar bunlar, ne yapalım. Zaman bu yüzden anlamını yitiriyor. Ne kadar geçerse geçsin ilk gün gibi kalabilmek, her şeye rağmen koşulsuz sevebilmek kolay değil. Onaylamasın kimse ama mümkünse bir susup takdir etsin. Söylesene sevgilim kim bu kadar yürekten ve bu kadar zorluğa rağmen sevebiliyor. Aslında senden değil benden bu sevginin temeli. Burada oluşum, kendimi bildikçe seni bilişim, inancım, belki biraz da dualarım tutuyor bizi. Hırs mı diyor bugün bana dostluğu yeni yeni pekiştirdiğim arkadaşım; değil diyorum. Bunu kendime o kadar çok sordum, hırs olsaydı emin ol çoktan tüketirdim, yok ederdim seni sevgilim.
Şimdi yeni bir mevsimle yeniden uyanıyoruz. Baharın tazeliği, papatyalarımın sıcaklığı var ruhumda. Senin ruhuna da aynı hazzı tattırmaya çalışıyorum. Ne geliyorsa elimden, ne kadar gelişirse olanaklarım o kadarım ben. Sen varsan buradayım, aşığım, sevdalınım. Yoksan; sana güzel sözler bırakan bir masal kahramanı olarak anılarında yer edinirim. Geçmişte kalmak inan üzmez. Arada anımsarsın belki. Sana yazdığım kitapları karıştırır, ben dünyanın en şanslı adamıymışım dersin. Sen yakınımda olmasan da sevmeye devam ederim sevgilim. Yollarımız ayrı düşer, kader başka hayatlar çizerse geçmişimde gülümseyerek taşıdığım bir aşk olursun. İlkgözağrım derim biri sorarsa. Kimselere vermem içimdeki yerini. Dileklerim var elbet. İhtiyacım sadece seni sevmek. Ol isterim hayatımın yoldaşı, ruhumun diğer yarısı. Her kadeh sana kalksın, her gün aşkımızla parlasın. Çoğaldıkça gülümseyelim ve hep birbirimizi çok sevelim.
Sevgilim, son sözümü yazmalıyım artık. Keyfim yerinde, ruhum tam. Dilimde dualar var korusun diye tanrı bizi. Dileklerim gelecekte dolaşıyor. Şimdi ve bu anda sevdiğim olmandan duyduğum gururu bil ve yüreğimdeki yerini unutma. Yakınımda ol. Geceye milyonlarca yıldız gibi parla. Sevgimi korumama yardım et sonra da. Birlikte bir an ya da bir ömür, eşit bende. Seni sevmek umut etmek gibi, seni sevmek zorluklara göğüs germek gibi. Şerefine sevgilim. Son yudumum kan kırmızısı, aşk tadında. Aşk varlığınla hep ilk gün gibi damağımda. Tattığım en güzel şarap gibisin sen aslında. Yılladıkça daha da anlamlısın galiba..