O kadar çaresiz hissediyorum ki kendimi son günlerde, üstelik bir o kadar da yorgun. Hayatım boyunca uğruna savaş verdiğim bütün değerleri tekrar sorguluyor gibiyim. En hassas noktalarıma dokunan yine en çok sevdiğim. Yılların eklentisinden başka bir arpa boyu yol gidememiş olmak gibi bir hal içindeyim. Öfkemin sevgimin önüne durduğu bir kararla çıktığım yol bunca sene sonra ilk keşkem, ilk hayal kırıklığım oldu. Hak ettim mi diye kendime soruyorum senden önce. Kendimden geçtim, yanımdakilerden geçtim, yine tek senden geçemedim canım.
Yol göster bana sevdiğim. Harita mı kaybettim. Bildiğim bütün sevda sözcüklerini unuttum. Yazıya sitem döküyorum sadece son günlerde ya da birbirini tekrarlayan karamsar kelimeler var kalemin ucunda, yırtıp atıyorum. Yazmaktan da yoruldum galiba. Senin tarafından bakmaya çalışıyorum yine bütün olaylara. Bütün yükü ben üstüme alıyorum sen zorlanma diye. Bak sonunda yüreğimin yükünü de eklediğim, bedenim ağrılara bıraktı kendini. İçimde tuttuğum sözler midemi kasıp kavurdu. Acıdım. Ağladım. Yine başkasının ‘senin sorunun bu' dediği sana pay çıkarmadım. Haklıydı dedim. Ama bu kadar da olmaz be canım.
Seni çok iyi tanıyorum ben öyle değil mi. ‘Beni o kadar iyi tanıyorsun ki' senin cümlelerinden biri. Ya sen sevgili; hiç mi insafın yok da hala niyetimi sorguluyorsun ve canımı acıtıyorsun. Herkesin hesabını bana mı çıkardın. Yaşadıklarından ben mi sorumluyum. Bu kadar mı korkaksın hala. Bu kadar mı görmüyorsun. Hiç biri değil biliyorum. Buna rağmen artık ben dayanamıyorum. Susmayı tercih etmemin sebebi de bu işte. Seni ne çok sevdiğimi başkalarına anlatmaya çalışmaktan dilimde tüy bitti, geçmişim onlardan boş verdim. Şimdi de sen kalkıp öyle şeyler söylüyorsun ki, hala bana da sevgime de güvenmiyor işte diyorum. Ya da hep yaptığı gibi kaçıyor. Tamam kaç. Kovalamıyorum. Yorgunum. Adımım tutuk. Sevdam biraz ağlamaklı. Keyfine bak diyorum.
SENİ SEVİYORUM. SENİ SEVİYORUM. SENİ SEVİYORUM. Büyük harflerle ve üç kez üst üste yazıyorum ki iyi gör, iyi duy okuduğunda diye. Tek derdim bu. Bana söylediğin ve hesabını sorduğun her şeyin sebebi bu. Üstelik yetiştiğim zamanları ve sevgi bağlarını yok saymamı istiyorsun sanki bazen. Benden talep ettiklerin koşulsuz bir yüreğin yapabilecekleri değil bilesin. En baştan beri tek derdim koşulsuz sevgime zeval gelmesin. Seni sevdiğim kadar bütün dünyanı seviyorum. Sende dünyayı seviyorum ben anla bunu. Sevgilim; dudağına en çok yakışan sözcük. Kulaklarımın bayramını biliyorsun duyduğumda. Ben susuyorum sen konuşuyorsun bu da tamam. Artık az geliyor bana zaman. Belki de çok fazla. İnan sıkıştım kaldım. İnan en büyük bedelleri ödemeyi ben seçtim senin uğruna. Beklemeden, talep etmeden ve sonsuza dek. Zorunluluğum değil demiştim ya canım sana birkaç gün önce bunu unutma lütfen; sevgim seçimim. Hayat boyu bu sevgide kalmayı seçmek de dileğim.
İnsanlar değişmiyor. Bunu en iyi ben biliyorum. Kapımı kapatıp, profesyonel kimliğimi giyindiğim zamanlarla pekiştiriyorum bunu. Değiştirebileceğiniz tek şey kendinizsiniz diyorum hep, bana sevdiğini değiştirmek istediğini söyleyen insanlara. Çok zaman geçti bak canım. İkimizde değiştik. Senin değiştiremediğin tek şey kabul oldu. Sevdiklerini kabul etmedin, almadın hayatına. Çok sevdiğini biliyorum ama öfken ağır bastı canına can katanlara. Yapma. Kendini de acıtıyorsun onları da. İşin hesabını bana çıkarışına ne demeli peki. Yapma. Artık kimsenin canı acımasın. Susuyorum. Uzaklık ikimizin de işine yaramayacak. Mesafeler giriyor yakınlığımıza. Kırılmıyorum artık. Tek derdim seni kırmamak. Biliyorsun kırdığım yerde yok olacağımı. Yapmam. Yüreğimin senden gitmesine izin verme. En iyi sen biliyorsun sevdiğime verdiğim kıymeti. Kendi sözlerini tekrar tekrar sana hatırlatmanın anlamı yok.
Son günlerde gerildin biliyorum. Ege sahillerini de, serin suları da dar ettik birbirimize. Oysa Bodrum Bodrum olalı bu kadar güzel bir hafta sonuna şahit olmamıştı. Her şeye rağmen tanrıya şükranım var hala. Yakınlığımız en uzak olmasaydı keşke. Keşke azıcık kıymet gösterseydin bana. Seçimimin ardından içinde bulunduğum zor durumdan kurtarsaydın beni. Bilseydi yapmazdı diyor içim, sana kızamıyor yine. Üstüne gelen sözler de sıktı seni biliyorum. Zorlandın. Ben zorlandığım zamanlarda mesafemin ardından çıkmadım. Sevgimin büyüklüğü, niyetimin saflığına rağmen sınırımı senle çizdim hep. Haddimi aştım mı dersin, bence hayır. Lütfen sende benim için bir şey yap ve bana niyetimi sorgulayan cümleler kurma. Sevgimin karşılığı bu değil içinde biliyorum. Ses etme demiştim sana; etme ki çatırdayan yerlerim kırılmasın.
Son kez desem son olur mu bilmiyorum ama bir süre yazamam sanırım. Kelimelerimi tadilata sokmak istiyorum. Yeniden yapılandırmak istiyorum içimin sen yerlerini. Daha yol uzun ve bu son mola. Kendime çekiliyorum bir süreliğine. Seni anlatmak yok, senden bahsetmek yok. Bunca zaman hep bilsinler istediğim, seni ne çok sevdiğimdi. Artık kimse bilmesin istiyorum. Hatta istemiyorsan sende bilme. Çünkü herkes kendince yorumlar kattı, kendince algıladı seni. Ben gibi bakmadılar hiç. Bakanlar olmadı değil. Seni benim gibi koşulsuz seven yakınlarındı, yakınlarımdı onlar. Suskunluğuma bile anlam yüklemeye çalışacaklar biliyorum. Başkası umurumda değil, yeter ki sen anla sevgimden sustuğu. Yeter ki sen anla bu sevgiyi değerli kılanın harcadığımız emek ve zaman olduğunu. Sorumluluk ikimizin.
Sevgilim; gökyüzünde tek bir yıldızı seçmek gibi seni sevmek. Mutluluk da bu işte. Her gece hepsi ordalar ve hepsi sensin. Ben her gece bütün yıldızlarda sana gülümsüyorum, sen de bana. Bundandır suskuluğumun gülümsememe gölge düşürmeyişi. Son kez ve yine büyük harflerle yazıyorum; SENİ ÇOK SEVİYORUM.