Derin sözlerin manası yok artık bende
Sığ sulardayım kelimelerimle
Üstelik can yeleğim var belimde
Açık ve net her sözcük içimde
Vurgun yediğim derinlerin korkusundan
Herkes gibi ne söylenirse odur duyulan
Yansız ve yüksüz olsun her söylenen
Açık oldukça sıradanlaşıyor ya insan
Birkaç kelimeye sığıyor zaten yaşam
Gerek yok artık öyle dağarcığı büyütmeye
O yüzdendir ki sanma altından başka şey çıkar
Benim rolüm sadece kendim kadar
Gecenin ortasında esiyor deli rüzğar
Lodosla oyun oynuyor poyraz, karışık
Uçuşuyor anılar perde misali, zihinde kare kare zaman
Gülümsedim kağıtla buluşurken aklımdan geçenler
Her kelimeye anlam verdiğim günleri anımsadım
Oysa anlam sadece duygularımdaydı, anlatamadım
Herkes kendinde dokunduğu yeri anlıyor aslında
Sanıyoruz ki aynı şeyi geçiriyor aklından öteki
Bazen paralel oluyor zihinlerin söyledikleri
Hissedilenler buluşturuyor o zaman sözleri
Oldu da yaralara dokundu kelime, kılıç kuşanıyor yürek
Böyle öğreniyor insan susmayı, sadeleşmeyi
Hayat kurabildiğimiz cümleler kadar
Kimi gün basit ve sıradan
Kimi gün derin, içinden çıkılmayan
Anlam arayışı peşindeyiz, o da içimizden yansıyan
Eskiden olsa söyleyemediklerimi sen anla derdim
Birikirdi içimde kelimeler
Şimdi sadece söylediğimi anla, bana yeter