Yoksun. Hiç olmadın mı acaba. Neyi özlüyorum, neye alışmaya çalışıyorum. Gözüme takılısın ama, baktığım her yerde karşıma çıkıyorsun. Kapatıp açıyorum gözümü dalgınlığım yine sana benziyor. Gülüşüm kayıp, senle mi gitti ne. Yoksun. Dayanılmaz bir boşluğun içindeyim. Her şey seni hatırlatıyor diyorum, saklıyorum aslında içimden geçenleri yine de anlıyor birileri. Keyifsiz misin diyorlar, evet bile diyemiyorum çünkü neden söyleyememekten korkuyorum. Özlesen diyorum eskisi gibi. Yine huzur istesen, gelsen. Geri dön desem, gerçi ne zaman gittin de dağıldım ben.
Biliyor musun ben iki kişiye can dedim, biri sen diğeri kardeşim. Şimdi kardeşim dünyanın öbür ucunda acısına yenilememe çabasında, sen kim bilir hangi kaybolmuş yaşantıda yalan sözler peşindesin. Adalet nerde demeye dilim varmasa da ağırım işte kendimi kaldıramıyorum. Kabul et dedim bugün ona gücün yüreğinden geliyor, merak etme acına merhem olacak zaman. İnandım mı söylediğime. Sorma. Sen yerim halen kanıyor şu sol yanımda. Bu nasıl bir zamanlama geçmiş de bugün bir yaşantıdan çıkıyorduk hırçın ve hoyrat tavırlarla. Demiştin ya başkasın diye, gitme zaman ver bana. Kaldım. O gün elimden tutup kal dedin ya, kaldım. Şimdi bu kalışa ağlıyorum. Hıçkırıklar düğüm düğüm boğazımda. Akan yaşımla dağılıyor mürekkebim, parçalanıyor kağıdım.
Ürkek olsaydım farklı olur muydu. Demiştim ya hani ben mi cesurum sen mi korkaksın diye, gülümsemiştin. Hiç demediğim kelimeleri dilime öğretiyorum, keşke cesaretsizliğime sığınıp gitseymişim. Sevgim sensizliğim oldu bak. Ben sana neler bıraktım, senden geri kendim bile kalmadım. Yalnız kalabilirim sanmıştım, sonsuz değil acım demiştim. Olmadı işte. Yoksun, bu yokluk mahvediyor beni. Sonra diyorum ki zaten ne zaman aldın ki beni hayatına. Ben var olduğumdan tutunduğun sevgime araladın da kapını açamadın ya. Yine de bak farkında bir özlem içindeyim hala. Deli bir duygu yaşadığım, ikimize de yeter belki. Pini çekilse patlayacak bir kalp var sanki içimde korkuyorum ya patlarsa, dağılacak sen parçalarım dört yana.
Bir karanlık geceye daha başlamanın sıkıntısı var içimde. Saat senkronizasyonuna uygun bir düşünce stili geliştirdim. Uyku yarım, titreyen bir mum ışığı gibi söndü sönecek. Süsledim önce yüreğimi hasretimle, aynadan geçerken gözümün ağlamışlığını yok saydım. Bu ateş, bu yangın belki sadece benim. Yaşadıksa da, yanlış yaptıksa da sadece ben varım arkasında. Hani tek bırakmayacaktın beni. Bizim olan ne var avuçta. Şarkımız mı. Sahi anımsıyor musun beni duyduğunda. Zincirlere bağlamadığım bir sevdam var sana, yine keşke kaçamıyor dilimden, keşke özenmeseydim seninle yaratacağımız dünyaya. Belki bu kadar sevmezdim o zaman seni. Uzanıp tutsan yine gözlerimden, yalanlardan sıyrılıp güçlü yüreğimizle aşk yaratırız. Benimle ol. Bencil bir istek mi bu. Öyleyse keşke söz ver demeseydin o ağustos gecesinde. Belirsizliğin ortasında yolumu bulamazken söz verdim sana gitmemek adına. Vicdanın yanındaysa sevgili, ayrılık dediğimiz şu günlerde içine düşerse özlemim, beni koyduğun yerde unutma.
Kurban etmek niyetiyle çıkmıştın belki yola. Öyle mi. Mahremiyetimize gözün gibi baktın ama, ben baktığımda halen masum yüreğini ve sevda kaçkını adamımı görüyorum. Çok şükür. Varlığın halen duruyor sarsıcı depremlerin inadına. Ben bu hesabı kapatmadım. Hakkım helal dahası var mı yoluna, sevgim sensiz haram ama. Yak beni istediğin kadar, öldür. Aşk için değil senin içindir kabulüm. Zaten yokluğun en büyük ölümdür. Allahım yürüdüğüm yoluma ışığını tut da sevgime sahip çıkmayı becerebileyim boşluğunda. Ayrılık değil demiştim hep derdim. Acına da anlam vermeyi bilirim. Tek sevgiden söz et bana, susma. Susarsan yokluğun varlığına karışır ikilemelerden geçemem sonra.
İlk nerde tanımıştım seni. İlk göz göze gelişimiz nerdeydi. Hatırlayınca gülüşüm koşturarak geliyor yüzüme. Demek yanındaymış anladım. Bir nefes çekmiştim senden, içime düşmüştün ilk günden. O gün karşımda hayata dair söylemler dizerken, anlamasın kalp atışımı demiştim içimden. Yanmıştım oysa ben ta o ilk gülümsemeden. Tesadüfen aynı kareye sığdığımız fotoğrafa günlerce şükran borcu ödemiştim. Halen dilimde aynı şükredişler var, yanında alışık olduğum göz yaşlarım ama asla mutsuz olmadım.
Yoksun. Ben hiç sensiz olmadım. Elimde koşulsuz sevgim peşin sıra geziyorum seninle. Demek ki sen de hiç bensiz olmadın. Şimdi ki zaman tutuyorsa bizi, akla durgunluk veren karşılaşmalar, paylaşımlar ekleniyorsa buna, sevgim yetiyor demek ki hala. Dualarım duyuluyor demek ki gökyüzünün kırk kat yukarısında. Sevdiğim, bu yokluklar zorluyorsa sınadığın sevgimi tutmak adına. Sen sınadın ya her seferinde, geçtim. Bıraktım bu sefer de kendimi ilahi sınavlara.
Gereksiz akmasın artık diyorum göz yaşım. Kelimelerin de anlamı yok belki. Gerçek olana dönelim. Sen yokluğuna dönük, ben özlemli bir geceye girişteyim. İçim kıyılıyor biraz. Yalnızlığımın içinde bir düş gezginiyim. Susmayı seçmeliyim sanki. Sorgulamadan kabul etmeliyim yine. Kaybolan ne var ki içimizde. Her şey yerli yerinde. Tek bir söz bile değiştirmedi noktasını virgülle. Varsın yardan caymaya yürek olmasın bende. Yarım kalsın ruhum. Ertelediklerimiz bir gün döner geriye. Kendimden kaçmıyorsam, verdiğim söze sırt dayıyorsam ötesi yalan. Üzülmem, yokluğuna kafa tutarım. Yarim; gülüşüm kalsın sende, getirir koyarsın yüzüme ellerine.