Ruhum sıkılıyor. Kayıp bir kenti sanki geride bırakıyorum. Gülüşler dağılıyor. Havada yağmur kokusu var. Taksideyim, cama dayadığım başımdan neler geçiyor. Uçağa yetişme telaşının da önünde seni düşünme peşindeyim. Topu topu iki gün bırakıyorum şehri ama geldiğimde aynı bulamayacakmışım gibi hissediyorum. Gerçi ne aynı ki? Gözüm sisli bakıyor üç gündür, sabahları uyanamıyorum üstelik senli kabuslarımdan çıkamıyorum. Acıyorum sonra, daha güne başlamadan sensizlikte ölüyorum.
Yaralı bir melodi var çalan radyoda. Nazar boncuğundan yapılmış ayna süsüne takılıyor gözüm. Sevgilim nazara mı geldik diye düşünüyorum. Bindiğim taksi bizim oraların, paylaştığımız mekanların adını taşıyor. Keşke diyorum uçağa değil de sana götürse beni. Doğduğum yerlere yolculuğum aslında. Eskiden bu gitmeler keyif verirdi. Şimdi geride seni bırakmanın hissini taşıyorum.
Hava alanında tanıdık bir iki dostla karşılaştım, sevindim. Sohbette sana dair bir şeyler aradım eskisi gibi. Oysa yoktu hiçbir şey zihinlerde. Bilmiyorlardı ki seni. Uçağımın kalkışı geldiğinde yine kaldım kendime ama senli kendiliğimde. Prosedürlere takıldım sonra, elimden çantamı aldılar, göz yaşıma bahane oldu. Ağladım. Ağladım.
Havalanıyoruz şimdi. Pencereden bakıyorum İstanbul'a. Fonda bir şarkı yastayım diyor. Sen almıştın albümü bana. Sanırım aylardan ekim, günlerden cumaydı. İlk birlikte dinlemiştik bu şarkıyı. Yaşlı gözlerle bakıyorum şimdi geride bıraktığım şehre kuşbakışı, yalnızca iki günlük bir ayrılık bu oysa. Sanırsın ki yıllarca dönmeyeceğim buraya, her şeyim kalıyor ardımda. Sen kalıyorsun ya her şeyim ardımda. Huzursuzum hala. Akşam üstünün hüznü günlerdir ruhumda. Korkuyorum sanki kağıdımı, kalemimi de alacaklar diye elimden, sadece yazılarım var ya elimde senden.
Deniz görüyorum baktığım yerden. Yükseliyoruz. Sanki sende küçülüyorsun geride. Güneşin parlaması alıyor gözümü, sanki ışık senden yansıyor. Aklımdasın benimle geliyorsun biliyorum, keşke gelmesen. Karşılaşmalara dahil olacaksın, sohbetlerde adın geçecek, belki biraz ağlatacaksın. Doğduğum yerlere yabancılaşacağım aklıma gelmezdi önceden. Şimdi tek sensin yakınlığım hayata. Aklımdan geçenleri nasıl anlatırım başkalarına. Bitti mi diyorlar, ruhum hayır diyor da dilim tutuk. Zaman diyorum yalnızca. İyi gelecek bize zamanlama. Gelecek, el ele yaratılınca gerçekleşecek. Bu his bu karmaşa sadece senle geçecek.
Özlemliyim. Üstelik bugün seni görememiş olmanın burukluğu da içimde. Acaba merak eder misin diye düşünüyorum elimde olmadan. Attığım mesajın karşılığı olmadı, neden dedim çaktırmadan. Sevdiğin şeylerle geleceğim dönüşte sana, sen istemesen de sevgiyle hazırlıyorlar her seferinde. Bulut üstü bir uçuştayım kendimle, içimdesin sen de. Gözümde yaşantılar, beyazlığında hayallerim olan bir gökyüzünde hep yaptığımı yapıyorum, aynı sonucu almak dileğiyle. Seni seviyorum diyorum bugün de.
Zorlanıyorum galiba canım. Yine de sana yollayamadığım mektuplarda içimi döküyorum işte dilim döndüğünce. Belirsizliğine tahammül etme çabam birazcık acıtıyor. Bilmediğim olurdu eskiden de neler yaptığını, şimdi bu bilemeyişlerle baş edemiyorum. Yabacılaştığım bir şey halini aldı hayat. Üstelik, senle beraber iyiye dair her şey çekip gitti gibi. Suçluluk düşüyor olur olmadık yerde içime, kendimle hesabım bitmiyor. Yazmaya çabam ama akıtıyor kalemim, bitiyor mürekkebim sensiz cümlelerde. İyisi mi son satırda yine aynı söze döneyim, kalemimden önce ben seni seviyorum diyerek bitireyim.