Kış mevsiminin son üçü, şubat. Ayın biri, ilk gün. Lodosun savurduğu bir İstanbul çıplaklığına rağmen güneşle sıcak. Kış diyorum ama gelmedi ki bu sene, bitti bitecek sadece ayaz hissetti tenimiz. Yağmura hasret, kara beklentili kış bitecek. Tok yeşiline bakıyorum çam ağaçlarının huzur veriyor aralarında çıplak kalmış meşeler, ardıçlar olsa da. Surların heybetine bırakmış İstanbul kendini, kurtuluş hikayeleriyle koltukları kabarmış, ışıldıyor işte parlak parlak.
Ben de ışıldıyorum bugün İstanbul'la. Yüzümde eli kulağına varmış bir gülümseme, üstümde sıcacık bir örtü gibi tavşanım, gülümsüyorum başımı çevirdiğim güneşe. Kamaşıyor gözlerim, belirsiz bir ilizyon halinde seni görüyorum sanki ilerde. Kalp atışlarımın hızı eşlik ediyor lodosun hızına. Bir an belki de, hayata bedel bu seni anımsama. Dünkü sohbetlerde aklımda kalanları sıralıyorum şimdi masa başında. Böyle yürekli bir sevdada kal gitme, dayan biraz daha. Kaybetmek var hayatta.
Duraksıyorum, gözlerim doldu ondan. Son günlerin ardı arkası kesilmeyen yaprak dökümleriyle sızlıyor içim. Dönüşü olmayan ahiret yolculamalarına eşlik etsin diye verdiğimiz dualar dilimin ucunda. Hakkını helal ettiğimiz gidişler, keşke biraz daha diyen beyinler. İşte tam burada sıkıca sarılmak istiyorum sana. Yarına çıkar mıyız bilmiyorum ama bugün seni çok sevdiğimi bilesin istiyorum. Susmayı seçsem de hayatın doğruladığı, yüreğin onayladığı bir aşkta, nasıl susmalı ki sana.
Sevdiğim. Farz et iyilik perinim, farz et kanatsız meleğinim. Seni mutlu etmek misyonuyla varım diyelim hayatta. Gülümsemem daimdir benim, yeter ki senin gözlerin ışıldasın mutlulukla. Ben neler gördüm, neler dinledim bilsen karşıma oturup içini açan insanlarda. Bazen yürekli sevdalılardılar küçük aşklarda boğulan, bazen de küçük aşklara kocaman yürekle sarıldılar. Acıya bulaşandı aşk her ilişkide, çabaya tutunandı her emin sevişte.
Hayatın kaosuna bırakıp ihtiyaçlar uğruna harcanan oldu aşk, farkındalığın değiştiği günümüzde. İşte bundan şubat ayının bu ilk gününde kaybı ve aşkı konuşuyorum seninle mektuplarım eşliğinde. Sevgililer günü var önümüzde. Tek bir gün gösterme çabasına sığan yalancı sevgilere inat her gün yeniden ve coşkuyla nasıl seni sevdiğimi anlatıyorum, nasıl korktuğumu yazıyorum kaybetmekten her seferinde.
Her şeyi önceden görelim diye sevdiğim, kendi iç yolculuklarıma dahil ediyorum seni. Dalıyorum sonra düşlemlerimde güneşe. Sıcaklıkla mayışıyorum başım sol kolumun üstünde. Kulağıma kalp atışım geliyor, duyuyorum ki seni seviyorum diyor. Rüzgar vuruyor cama, ağaçların dalları çarptıkça birbirine tekrar eden resimler dönüyor gözümün önünde. Birlikte bir gelecek hayalinde, yarı uykulu muzipçe gülüşte huzur buluyorum.
İrkiliyorum. Telefon titriyor masamın üstünde. Hayat yüzüme vuruyor bir kez daha ışıltısının arkasındaki gerçeği, sevdiğim birilerinin kaza haberiyle yüreğim ağzımda düşüyor yüzümden gülümsemem. Bu nasıl bir dönem allahım diyorum gözümden bir damla yaş düşerken. Yüreğimin yemini geliyor aklıma, seni çok sevdiğimi bilesin istiyorum bir kez daha. İyi günde de, kötü günde de hesabını verebileceğim tek şey sevgim çünkü mahşer gününde.
Yarın yoksun, İstanbul yolculayacak seni uyku mahmurluğuyla. Farklı bir ülkeye havalanırken el sallayacağım ardından. Tenimde bıraktığın bunca yaraya rağmen, el sallayacağım. Kafamda cevapsız sorularım yok aslında yeni anlıyorum, korkularındı sadece şaşkınlığıma sebep. Korkmak, imkansız sanmaktır sevgili. Oysa imkansız yoktur, ödenen bedeller vardır sadece hayatta.
Dün seni sordu tanıdık birisi. Nasılsınız dedi, sustum. Zamanla iyi oluruz galiba dedi cevap. Yeni bir soru ardından, nedir birini sevmek anlatsana. Yine sustum. Gözlerimin ışıltısı bozdu sessizliği, varlığına her uyandığın günde şükretmek ve uğruna her şeyi göğüsleyebilmek galiba. Bana da bunu öğretir misin dedi ardından. İşte burada durdum, öğretmek zor çünkü doğru insanı bulduğunda başlar koşulsuz sevmek. Doğru ne deme, yüreğin bulduğunda anlar elbet.
Yarın yoksun şehrimde sevdiğim. Bugün lodos sana savursun sıcaklığıyla aşka dair duyguları. Mucizeler var hayatta ve amacım hayatına bunları katmak adına. Mutsuzluğunu kaldır yüzünden, acırım. Her sabah uyandığımda sevgimden emin ol istiyorum, varlığımla güvende ol. Aşk emin olmaktır ya. Diğer yanını da ban bırak. Özleyeyim, bekleyeyim ve hep yeniden başlasın seni sevmelerim.
Ay şubat. Sevgi şölenlerine hazırlanıyor İstanbul günü birlik aşklar için. Ben söz verdim, hayatı şölene çevireceğim senin için. Elim yüreğimde sevdiğim. Aşka ve kayba dair söylemlerimi koydum bavuluna. Avuç avuç gülümsemeyle sevgi sözcükleri fısıldayacağım açtığında kulağına.