Ben seni tanıdıktan sonra kendime bir daha hiç rastladım iç yolculuklarımda. Aradım bazen kaygıyla kaybettiğimi sandıklarımı, hep seni buldum ben diye elimi attığımda. Sıyrılmayı deniyorum son günlerde sen yerlerimden, kendimi de sıyırıyorum, acıyorum. İki kişilik bir kanama başlıyor sonra, acil durum sinyalleriyle ölüme yakın yetiştiriliyorum aşkhaneye. Rahatlıyorum, biliyorum senli halimi sevdiğimi de niye bu hırçın nöbetler anlamıyorum.
Gergin miyim, hüzünlü mü yoksa başka bir duygu halimi bulamıyorum birkaç gündür kendimdekini. İki kişilik yaşıyorum değişimlerimi de tek benimkiler yetmezmiş gibi. Sonbahar sisli ve dingin bugün. Başımdan yaprakları dökülüyor ağaçların, turuncu. Sevdiğim renkle gülümsetmeyi deniyor mevsim sanki beni. Yok; katı bir ifadede mimiklerim çivilenmiş gibi yüzüme gülemiyorum. Hani mevsim hüzün ya ağlasam diyorum, onu da beceremiyorum. Ne biçim bir gün bugün. İşte yine elimde buruşturup yazmayayım diye kaçtığım kağıtlarımla sana mektuplar süslüyorum.
Evimde tadilat var sabahtan beri. Mevsimde kışa hazırlıyor ya kendini, ben de tadilata alsam ruhumu. Kabuk bağladı sandığım yaralarım pansuman istiyor. İkilemler, şaşkınlıklar ve sabrı kaçınılmaz yapan sözler matkabın betonu delen sesi gibi ruhumu deliyor. Ne yapacağım ben söylesene sevgilim? Yağsa artık yağmur da ağlasam şöyle hıçkıra hıçkıra. Çözümsüz kaldım, çaresiz kaldım. Bir halka anımsıyorum gözlerimi her kapadığımda, boğazımda kelepçe sanki, nefessiz kaldım.
Sen istediğinden değil sevdiğimden bunca zaman gücümle yarıştım. Yarış bitti, kazandım da aşkımıza yapılan haksızlıklarla yine ben uğraştım. Şimdi daldım pembesine kurumaya yüz tutmuş güllerimin. Kokusunda senli hayaller yarattım. Geçmişin yükünü bıraktım, geleceğe adım adımım da vakit tamam diyor içimde bir fısıldama. Bir yüz çakıyor gözlerimin önünde ara sıra, bir ses oluyor bazen yokluğunda, varlığıma nefes veriyor sanki senin olmadığın zamanların inadına. Tehlikeli diyorum uzaklaşıyorum, sevgime dokunuyor farkında olmadan ve seni sınıyorum.
Baş edebildiklerimle edemediklerimi topla, dışardan bakıldığında taktir-i şayan ama ya kaybettiğim kendimi bulmak uğruna kan kaybını göze alırsam, ya ölümü göze alırsam sevgilim. Sıyırırsam ruhumu senden, bedenim deli mayın olur yokluğunda. Patlar, her şey geçti biz varır şimdi dediğimiz noktada. Sevgilim varlığına hiç olmadığım kadar muhtacım bu günlerde. Yeni bir gün diye uyansam da keyifliğimin sisi kalkmıyor üstümden. Tek huzur veren okuduğum kitabın sayfaları, üstünden geçen yıla rağmen aynı koşulsuzluğa sahip olmak. Seni anlatmak ve her seferinde tekrar aşık olmak koruyor huzurumu. Eminin olduğum tek şey hala ve her şeye rağmen seni sevdiğim.
Gün ortası uykularına alışık değildir bedenim. Oysa şimdi belki bir kaçış günün hüznünden, belki de seni görmek düşlerimde. Uykuya geçiyorum sevdiğim şarkılar eşliğinde. Ağır geliyor ruhum anladım kendime. Bir dokun, bir söz söyle uçarım tüy olur yine aşkla kollarına. Kaygılarla baş edilir korkma. Bir kapı önümdeki, senli bir hayata açılmaya hazır. Anahtarı sende sevgilim. Bekle dediğin yerdeyim. Aşkı gözlerinde bıraktım dediğim günden bu güne, koşulsuz sevgimdeyim.