Geride bıraktığım yılla başladı yolculuğum
Bedenimin gittiği yerlerden değil, ruhumu bıraktıklarımdan dönemedim geri
Sana veda edişim bir tanrı cümlesiydi aslında
Gidip de dönmemek, dönüp de bulmamak vardı hayatta
Yolculuk vakti iki damla gözyaşı kadardın sen yanağımda
İyi yolculuklar dileğinle gülümsemiştim sabahın serin ayazında
Son muydu sevdiğim, başlangıç mıydı kim bilir bu veda
Okyanus ötesinde farklı zamanları yaşadık haftalarca
Sen uykudayken ben heyecanla gülümsedim rüzgârlı şehirlerde
Ben uykudayken sesindeki özlemle uyandım özledim kapattığım telefonlarda
İyi gelen bir ayrılıktı bizimkisi
Kaybetmeyi göze alamadıklarımız bir sen bir ben kadardı gördük galiba
Dönüşü net değildi gidişimin, sen netleştirdin
Geldim, özlemli gecelerden geçerken gidersen bir daha gelirim senle dedin
İçimin sesi titredi, keşke; gel benimle
Ne çok beklemiştim sözcükleri ağzından kelime olsun da dökülsün diye
Oldu işte ama şimdi aklım uzaklarda, kalamıyorum bu şehirde
Aşk senle hala yüreğimde de, durdur mu bilmem artık
Hani sevdiğimiz ve Sezen sesine yakışan şarkıları gibi
'Gitme gitme gittiğin yollardan dönülmez geri'
Dönülmüyor be sevgili, ruh bedeni beklemedi gitti geri
Beden aşkına tutunmuş sadece bekliyor kal demeni
Kocaman bir hayatı birlikte yaratmayı bekliyor
Ne dersin peki, hali hazırda yaşadığımız şey tutar mı beni
Benden geçiyor sanki zaman, selamlar gibi aşk dolu geçmişi
Geçiyor gözümden şarkılarla dalıp gitmek gibi
Şerefine sevdiğim
İçkimin tadında rüzgârlı bir şehir var, çağırıyor geri
Tutarsan ellerimden iki kişilik bir dünya yaratmak adına
Ömrümce gitmem bir daha uzaklara, söz
Ya tutmazsan demiyorum artık
Geleceğimi seçtim; bir bavul ve üç beş parça eşya
Saatler süren yolculuklardan sonra geçmiş sıfırlanır
İki damla gözyaşı kadar yaşarsın gözpınarlarımda
Ağlar mıyım bilmem de saklarım seni rüyamda, duamda, dudağımda
Belki ses olur gel dersin aşkla yaratılan şahitlerin beklediği bir hayatın kapısında
Gelirim aslolan sevdam oldukça