Cümleler kuruyorum aşka dair.
Hepsinde ikinci tekil şahıs sensin, inadına duygu aynı.
Yaşanmışlıklar geçiyor aklımdan ve sanki yanıyor içimde bir yer.
Sorma; nasıl bir yangındır bilmiyorum..
Neye yada nasıl dua edilir şaşırdım, mistik uğraşlar ekledim hayatıma.
Belki huzur realist ve rasyonalist olmaktan ötedir diye.
Yok!
Gidip gidebileceğim yer aynı.
Hayata meydan okuyan tavırlayım aynada.
Ya öteki yanım?
İyi mi, yada gerçekten güçlü mü?
Duygular biriktiriyorum, en çok da öfke..
Çünkü haksızlık geliyor sen dediğimde yaşananlar.
Verilenle alınan hiç örtüşmedi.
Sessiz bir filmdi sanki izlenenler.
Zaten kimse de bilmedi.
Peki ne var zamansız zorlayan, panik nöbet gibi bedenimi sarsan?
Benliğim yaralı değil, döndüm arkamı, gittim hayatından.
En çok da bu acıttı biliyor musun,
Gitme dersin sanmıştım.
Sessizliğin canımı acıttı.
Öyle zor ki duyguları katmadan durmak,
Kattığım yer başlangıç noktam olursa, sen varsın orda.
Bir tarafım hayata sarılırken diğer tarafım yalnızlığından sıyrılır mı sensiz, bilmiyorum.
Ezbere aldığım tek sözcükle yüzleşmekten korkuyorum.
Yazık ki yine zamanın insafında şekillenen bir oyuna başlıyorum.
Ama bu sefer yanıma aldım zamanı; eşitiz.
Karşımda değil, meydan okumuyorum.
Gerçeklere eşlik eden yoğun duygular artık hazdan çıktı.
Koşulsuzluğuma yüz sürülmesin sevgilim.
Yüzüne vuruldukça dost sandığın yalancı yürekler aşk uğruna kalıp duracağın yer yine tek başına..
Sevgilim diyemem bir süre sana, restleşmeye gücüm yok.
Sen ne kadar bana yakın ve acıdaysan, ben de o kadar sana yakın ve acıyım.
Aynı paydada buluşmak yazgıydı, vakitsiz belki gidişim.
Bilirim ki his aynı his seninde yüreğinden yansıyan gözlerine.
Şahit Şehr-i İstanbul'un yıldızlı seması yaşananlara.
Son kez ve ilk defa soluğumu tuttum, yine en çok tanrımda durdum.
Bil sevgili, yüreğimi sana büyütüyorum.
Kardelen sözleri var kulağımda gecelerde.
Bir gelecek inşa etmeye çalışıyorum.
Bizim olanları koruyorum da yüreğe güç katmalı
Şimdi hiç durmadığım kadar sağlam durmaya çalışıyorum.
Hiçten ve şans vererek başlamıştık
Tek tek var olalım bir süre kendi dünyamızda,
Sonra kıvılcımlar alev olur yeniden,
Bizden yaratılır aşk-ı hüma..