Aldım denize bıraktım yüzünü sessizce
Suda dalgın bir mitos bir balığın ağzından
Kentleri anlayınca gördüm mahcup serçeleri
Saçaklar küskün ahşabın dilinden
Gürültüsünü emziremez olmuş toprak
Bir ağaç gölgesine uzanıvermiş bir ev
Günler de ölüp gidiyor anılarını yazamadan
Giderek eskiyor akşamın sesi
Ve sen alacakaranlıkta belli belirsiz anımsanan
Uzunca bir yolu gider gelirdi gözlerin
Beni öpersen tüneklerim dağılır zamana
Avlun olurum arsız otun
Ah! Dinsel diyalektik: arzu ve günah
Saklarım tenimde kumaşa batan iğneyi
Ağırlaşır taş plak, kan kesilir gece
Sonrası ürkü, bir çağ yenilgisi
Söz soyunup çıkarken kabuğundan
Saydıkça çoğalıyor saydıkça hamam böcekleri