Bir tohum gelir dünyaya; minicik korunmasız
Anne ağaçların koynunda büyür; biricik ve tasasız
Büyür güzelleşir fidan olur; sessizce ve de ıssız
Rüzgar eğmeye başlar onu; acımasız
Artık çevresini görmeye başlar
Görür ki fidanlar birbirlerine anaçlar
Hepsi yaşama sevinciyle dolu
Hepsi birilerinin kızı ya da oğlu
Büyür fidan ağaç olur, dallanır budaklanır
Yayılmak ister, meyve vermek, yapraklar yapmak ister
Açar kollarını serpilir, meyvelerine can verir
Hala güzeldir ama o artık bir annedir
Rüzgar eser; bazen tatlı bazen hoyrat
Yağmur yağar; besler ağacı, verir hayat
Kar dolu yağar; omuzlarına yük olur, onu ezer
Baharı geldiğinde silkeler dallarını, doldurur meyveler
Köklenir toprağa, yaşama sımsıkı bağlanır
Artık en çetin kışlara bile hazırdır
Kökü toprağa indikçe dalları göğe çıkacaktır
Kadın, yerle gök arasında bir köprü olacaktır.