LADY LAZARUS Duy Sesimi
Geceydi,
Hiç olmadığı kadar gece…
Sınırda, gözyaşlarım aralıyor zehrimi;
Bakir girdaplarda intihar teşebbüsleri!
Cebimde taşıyorum silik nefesimin,
Şiirsiz elbiselerini.
Soyuyorum astarını gecenin,
Altı ben dolu mahşer duvarı…
Taşlanıyor, küskün salyadan doğma yosunlarım;
Taşlanıyor, sarıdan kırgın lepiska saçlarım…
Gece, basıyor dilime var gücüyle;
Söylenmemiş cümlelerde, intihar mektupları.
Sürgün şimdi göğümden ay,
Tenimde yasak arzunun dili lal!
Kuşumun kanadında, gidiş…
Toplamış ağaçlar dallarını, yapraklarını;
Tüylerinin altında duruyor güz
Bir kanatla sona çalınan zil:
Seviş…
Kapılar kapatıyorum üstüme,
Ölümden cephe.
Kilitler cellat nefeste…
Tuvalde yırtık bir mavi:
Umutlar sökülüyor, iplik iplik
Kirpikte.
Geceydi, hiç var olmamış bir gece…
Son bir dudak izi unutuyorum
Küçük yazgıların çatısında!
Son bir telaş:
Çocuğum uykumda…
Ayaz, damlardı nefesimden, tenim teninde ısınınca,
Şimdi kana karışan bu ayrılık damlıyor.
Vurdum korkumu boğazın acı birikmiş darlığına,
Feryat anlamlı bir ateş yandı dudağımda:
Son ışık ne kadar da huzur verici,
Gönlüm bir yolcu intiharda…
Geceydi;
Hiç olmadığı kadar gece…
Ve gece,
Koynuma girdi son nefeste.
Üç elin siyahı,
Örttü sözlerimi:
Ardımda, ölüm duvağı…