Dünü ben geçti sensizliğin saati...
Bir sırat bitti gecenin deminde.
Seni yarın geçiyor yanlızlığımın saati...
Zahmetsiz hüzünler tohumlanırken bilinmeyenimde,
Hiç bir direniş sarsmaz yorgun duygularımı.
Kıpırtısız,sessiz,bilgeç bir sin içine sığdığım;
Bir soysuz pusu hergece gözlerimin yenildiği,
Telli duvaklı bir topçu alayı yükselen serzeniş;
Efkar kaçağı bir üçüncü sayfa katili,
Yüreğimden yüreğine hapis...
Şimdi sevdamı ölüm geçiyor ayrılığımın saati...
Öylece seyrediyorum bu toplu katliamı.
Kıvılcım peydahlanmış geceye binbir kara duvak!
Soluksuz,rüyasız,renksiz...
Yeni doğana bir miras isimdir "UMUT"
Umuttur,ellerinin yarasına bakmadan,
Düştüğü ömür yollarında saymayı öğrenen.
Umuttur,unutulan ruhlardaki aydınlık yarınlar,
Umuttur bana hala,sana renklenen cümleleri sıralatan,
Umuttur,ana karnında ölen sevdam,
Ve umuttur,boynuma usulca yakışan kalın urgan.
Şimdi ölüme umut var gelmeyişinin saatinde...