Duyguya yenilen:
Bahanelerle suçlanıp
Yüzünde infaz edildiğim kışlar emanetçisi
Neydi içimdeki melodiyi böyle sessizleştiren
Rengini tutturamadım hayat
Al yanaklarına peçeler ördüm boşluktan
Yürürken rüzgârın peşi sıra
Oysa hiçliğin önsözüymüş boşluk
Neden dedikçe yittim gelecekteki anlama
Mantığa sığınan:
Söylencelerde değişse de acının sesi
Bir başka tat kalmayacak gözlerinin menekşelerine
Aradığın sekizinci renk yok
İnanıyorsan git kuşağın ucu kayıp kentine
Gök dağlasın dilini
Kısıtlanmış yedi renkte
Yüreğin genişse yalnız cümle kadar durma
Kaldırımlarında serçeler öptüğümüz yollar açık sana
Benim ufkum ölüler yamacına telaş sınırı
Yorulan bedenlerin içinde açtığım
Kapanmaz parantezde çocukça soluklarım
Yetmiyor geceler hiç bir iç çekişe
Cevabı dikemem henüz gelmeyenin
Hiçlik bahçesine