Dilimlenmiş bir ayaz melodisi!
Sağır kapıma, duyurmaya çalışıyor baharı...
Yokum kendimin içinde, çıplaklığım kayıp.
İnatçı bir keman, çınlayışın avlusunda.
Kulaklarım kaşınıyor, yar uyanıyor sular;
Ayaz dallarımda üşüyen çiçekler: yakamoz...
Menekşe ısırıyorum dilimi, mor kanıyor.
Yorgun ayak bileklerimde toprak parmakları,
Tarihi suskun bir şiir keşfi yamacımda:
Uzansam kendime; aşağısı sen boşluğu...
Doluyorum her satır arasında yalancı umutla,
Yaşım yenik toz koparan!
İzlerine konmamış suskular öpüyorum,
Islanıyor tüm yollarda gözü çapaklı kan yutan.
Bulutun üremesinde ki teselli:
Soyut ellerinde unufak çırpıntılarım!
Kıstırılmış yüreğim bir öğle vakti,
Dörde katladım kaçan akrebi
Yelkovan: söylemediklerim...
Baksam içime, bir yudumluk cümlede fırtına;
Kenarına sesli kelimelerden, senli batıklar...
Gemilere söyleniyorum içimden, duyuyorsun.
Beni sana dilimliyor şu keman!
Boğazım ayaz, dilim ışıksız kaldırım...
Sağır kulaklarımda düş yuvalı sokak,
Umut kuşları ılıtıyor entarisini fiilin;
Dökülüyor dudaklarımdan menekşe,
Altında can çekişen morun feryadı:
Seni Seviyorum...