Gülden ayrı düşen bülbül,
Leyla gibi ağlar gezer.
Aşk bağında biten bir gül,
Al yeşili bağlar gezer.
Sevda nedir seven bilir,
Seven bir kul destur alır,
Kırık keşti gölde kalır,
Sel suyunda çağlar gezer.
Bülbül sözü gülden açar,
Seherde gül bağın seçer,
Varıp bir dergâha göçer,
Yüreğini dağlar gezer.
Yüksek olur karlı dağlar,
Sevda çeken yara bağlar,
Coşkun sular dertli çağlar,
Yâr yâr diye ağlar gezer.
Hakk'ın iksirin içmeyen,
İlim meclisin seçmeyen,
Varlık kapısın geçmeyen,
El gönlünü yağlar gezer.
Bir dosttan berat almayan,
Hücceti kavi kılmayan,
Mevlâ yoluna dalmayan,
Elin kolun bağlar gezer.
Dost Kalemden
Doğruyu! eğriye eğme.
Sakın, zülfü yâre değme.
İşte ilik işte düğme,
Kopuğunu düğler gezer...