Sustum kaldım olmadık bir zamanda,
Şerefine içilenlerin mezarı kadar suskundum
İşte çaldı düdüğünü, düzenbazın son treni,
Şerit şerit yeryüzüne döşenmiş raylarda son buldum.
İşte yaşam!
Başka, yabancı, itici, çirkin
Ben savaşmaya çıktım yola,
Ölüm
Hoşbuldum! ..
Tanıdım, hayınlıkta birleşmiş zıt düşünceler
Er meydanına çıktım, ama
Er meydanını boş buldum...
Sırtından yermiş bıçağı özüm,
Koynunda beslediğinden.
Hiç belli etmedim de
Her gece kendime tuş oldum...
Sustum kaldım olmadık bir zamanda,
Yüz kere yıkıldım, bin kere doğruldum.
Bütün vagonlarına doldum o kalleş trenin,
Göklere sürdüğüm tarlaların,
nadasında yok oldum...