Yaşam, en soluk yüzüyle karşımızdadır zalım.
Yarım alaz bir ateşin ortasındayız, çaresiz.
Kurulmuş birer robot gibiyiz,
Bilinçsiz rollerin oyuncusu,
Sırtımızda birer kurma kol,
Ve yüreğimizde o yalancı soluğu...
Basamaktır hep, çıkıştır, yokuşu tırmanış,
Rahatı yok, huzuru sancılı,
Ve en derin yerinden yaralı.
Yaşamaktır, özü, kökü, aslı da,
Kendisi bütün çaresizliğin
en son masalı...
Soluk soluk yaşarız onu,
Saplanmış yalanlarıyla ümidin gönlümüze,
Solarız,
Soldukça, güzün indiği tüm sokaklara dolarız.
Yaşlanırız ellerinde,
Kuru ve yanık kokulu akşamları ıslatırız...