Çok sabah var yaşanmamış.
Çok gece, kaybedilmiş.
Bir düğüm de ben attım geleceğin aydınlıklarına.
Çok yorgunum,
Yolum bitmiş, ömrüm kısalmış...
Zaman girdap misali çeker içine içimi.
Dışlanmış sokak aralarında hor olur her köşe,
Bugün, ne dün ne de yarından iz taşır üstünde.
O da bitmiş, ezilmiş, içi geçmiş...
Ki ben,
Ki,
Yıldırım misaliydim böyle durulmadan evvel.
Kendime yağmur olurdum,
Kendi ağrılarımı onardım kendim.
Ki ben..
Boş safsatalarda bulmazdım hiç beni.
Şimdi.. Boş vermiş, umur etmemiş, pili bitmiş...
Zahmet etmesin artık mevsimler.
Hani gelseler de boş, geçseler de nafile..
Uyuştururum beynimi her gece bir umut!
Sabaha her şey değişir diye.
Teselliymiş, geçiciymiş, boş ümitmiş...
Yaşanan yaşandığıyla kalabilseydi keşke.
Hiç düşünülmese, hatırlanmasa, özlenmese.
İki yüreğin ayrı ayrı yerlerde toparlanması var ya!
Eziyetmiş, çileymiş, delirmekmiş...
Bir şiire başlamak kadar kolay, hatırlamak her şeyi.
Bir şiiri sürdürmek kadar zor unutmak..
Bir şiiri tamamlamak kadar sancılı olur yaşamamak seni.
Bir varmış, bir yokmuş,
Ama hep olmuş...