renk,
bir hülya tohumunun
dallarını göklere vurmasıyla
koyulaşır
ruh,
iki dağın ortasında
ingin ırmak arar
doygunlaşır
kalb,
bir yıldız koparsa gökten
dogrulur yerinden yanaklarına Tanrı'nın
Tanrı yardımını esirgemez
ululaşır
aşk,
gök rüzgarıdır dalga dalga
güneşin omuzlarında yükselir
bir serçenin bacaklarıyla
soylulaşır
ses,
sessiz bir koroya konuk dil olur
turnaların her güz gidişinde
sıcak memleketlere
gül,
çığ çığ yuvarlanır
hilâl,
turuncu renk verir
dargınlaşır
'can'
yolların bittiği yer olsa gerek
uçurumun başı ve denizler evlek evlek
gök kanatlarında acı taşır
bize boğça boğça zevk
sunulur
nar ve dağdağan
sam ve günebakan
iğrilir
ve
doğrulur