Ersoy Oktay - Mektuplar I (Senin Yüzünden)

Bugün canım çok sıkkın;
Manasını bilmediğim karanlıklar tarafından boğuluyorum.
Her şey her yer, üzerime geliyor.
Sabah kalktığımda, yine aynı şeyleri yaşayıp, aynı yüzleri görmek ve aynı konuşmaların tekrarı bunaltıyor.

Bu durumdan kurtulamamanın, etrafımdaki duvarları aşamamanın,
Ayağıma vurulan prangaları koparamamanın acısı kaplıyor içimi.

Sevdiğimden ayrı oluşun,
Kavuşamamanın; giderek bastıran hasret acısının ve
Bu uğurda verdiğim, savaşının yılgınlığı bu.

Her geçen günün, bizi kavuşturacağını bildiğim için,
O geçmekte bir keçi gibi inatçı zamanı kulağından tutup
sürükleyememenin siniri.

Geçen her anı, muzaffer bir komutan edasıyla kutlamanın,
Manasız gelmesine aldırış etmeden, bir sonraki zamanı beklemenin buhranı.

Gördüğüm her resim, okuduğum her yazı,
Seyrettiğim her film ve dinlediğim her şarkının,
hatırlattıklarını beynimin bir kenarına süpürüp,
Orada sıkışıp kalmasına çalışmanın savaşı.

Aklıma her gelişinde, bana ne kadar yakın olduğunu hissedip,
Uzanınca ellerimin boş kaldığı anlardaki yıkımın sonucu.

Nefes aldığımda genzimi, yakan kesif keratin kokusunun,
Saçları bu kadar uzakken nereden geldiğini anlayamamanın şaşkınlığı.
Gördüğüm her şeyde bir tarafını arayıp bulduğum zaman 'sevineyim mi?
Yoksa üzüleyim mi? ' Sorusunun bulamadığım cevabı.

Dokunduğum yerlerde, sıcaklığını ve yumuşaklığını hisseden ellerimi,
bana oyun oynadıkları için kesecek kadar hiddetlendiğim,
Daha sonra oynadıkları oyunun, beni bir an olsun mutlu etmek için olduğunu düşünüp, yüzümde beliren tebessümü kaçırmamak için, yatağımdan heyecanla kalkıp,
Aynaya bakmak için çırpınışlarım.

'Kartopun nerde? ' Sorusuna 'O bende ama ben onda değilim.'
Cevabını verdiğimde, Dünyanın ayaklarımın altından çekilip alınması ne garip.

Yıllar sonra bulduğum cevapları O da bulursa, anlayıp anlamamak arasında sefer yapan ruhu, geldiğim noktaya gelirse!

Ya O da Çevresindeki herkesi ve her şeyi düşman görürse!

Yaşayacağı naylon sevdaların; ne aldatıcı, ne kahredici olduğunu bilirse!

Her sabah uyandığında, vicdanının rahatlatan cevapların, şimdi birer ok olup
gönül telini hedef tahtası yaptığını görürse!

Ya geri dönmek isterse! ..

Evet evet, bunların hepsi doğru ve hepsi olası ama her şeyden önemlisi,
Salt karşılıksız seni sevmenin bana verdiği huzuru,
Yaşamamanın ruh hali bu
ve bu düşüncelerin hepsi …
Seni çok sevmenin sonucu!