Tasalanma, yalanların acıtmaz canımı barones
Tırnakların etime geçmezler
Senin gibi ne çok ''soylu'' kadından ne yalanlar dinledim ben
Senin yalanların bir mermi dalımı batmazlar vücuduma,
Canımı yakmazlar.
Biliyor musun barones?
Tüm hakları bende saklıdır gidenlerin,
Konuştukları bende sır...
Seven neden gider
Ve sevilen niye değersiz görülür her defasında
Hiç aklım almaz
Oysa insan hep bir değil mi?
Yine eşitsizlik söz konusu barones ve yine avuçlarım terlemekte
Hiçbir şey adil değil bu hayatta
Söyler misin?
Soyluluğun bile düşük mertebeleri var mı barones?
Yukarılarda, çok yukarılarda da aynı mı insan ayrımı?
Sevdalar yine yalan, sevgi sözleri yine riya mı?
Eğer öyleyse senin de işin zor be barones
Sen bana bakma,
Benim derim çeliklendi, zırh tuttu en alengirli yalanlara
Fakat sen sırça köşklerde yaşamaktasın
Sen yalancıları, sen hilebazları, sen insanları tanımamaktasın,
Beni de tanımadın ya zaten!
Karşılaşır karşılaşmaz güzel sözler söyledin iyi olduğuma dair
Ama iyi değilim ben ''soylu bayan''!
Kastın sağlık, afiyetse de iyi değilim
Beğenilen nitelikleri taşımaksa da...
Bir sır vereyim mi sana barones?
Bir sır...
İyileri yaşatmıyorlar, iyilerin yaşama hakkı yok bu hayatta
Gün o gün evet, devir soysuzun, kansızın devri
Yitik bir kahkaha gibi şimdi tüm iyi niyetler
Unutulmuş ve çoktan tavan arasına gizlenmişler
Sen de zaten en sonuna yetişmişsin asaletin barones
Üstünde onca kraliçe, düşes, prenses
Üstünde onca kontes, vikontes...
Şimdi söyler misin bana barones
Sen soyluların en düşüğü, ben her aşkın aldanmışıyım
Şimdi tüm samimiyetinle söyle
Hayat bir heyula gibi acımasızca üzerimize gelmekte,
Bizi sınıflara ayırmaktayken
Ve tüm iyi yanlarımızı tek tek budamışken
Nasıl yaşayacağız biz böyle?