Yol
Yol nedir yol?
Hayallerin uçsuz bozkırlarında
Sıkışıp kalınca umutlarımız
Bedenimizi vurduğumuz
Ve her adımda yeni bir hayale
Vurulduğumuzdur yol.
Tükendi diyince rızkım burada
Yer mi kalmadı sanki dünyada
Acıyı hamur edip sonrada
Umutla mayalamaktır yol.
Yazılmasıyla Levh-i Mahfuzdaki yazının
Kazınışıdır Yusuf'a binlerce kazının,
Ve dirilişinin başlangıcıdır yol
Bir şehir enkazının.
Kara bir dumandır yol
Bir trenin camından uzatıp,
Tutmak için elini vurduğun daldır yol,
Uzandığında kırılsa da bir yürek
Yada bir kol.
Yol nedir yol?
Elinde asasıyla, bir noktasında durup seyyahın,
Işığa dönüşünü seyredişidir
Ufuktaki siyahın.
Yol yağmurdur kimi zaman
Aç yazıların özlemidir.
Dağlardan süzülen suların
Fışkırdığı pınarlardır,
Göğe yükselen yüz yıllık çınarlardır
Gövdelerinde asırlık yaralarla
Yeniden yaratılıştır yol,
Çamur tarlalarında.
Yol bir fermandır
Tuğrasını seyyahın bastığı
Ve çarığının toprağa her dokunuşunda
Toprağın sevinişidir,
Devrin devinişidir yol.
Hırçın dalgalardır kimi zaman
Bir Bandırma Vapuru'nun gövdesine vuran
Ve bir memleket özlemidir
Vatan hasretidir yol,
Yol aşktır..!
Yolcunun yüreğinde kabaran.