Bir gülün çizdiği boşlukta bakışlarım
Hız istiyorum, bir bulut aralığında o
Sağnak diyorum, gözlerimizde birden
Duraklar, pazar sabahları, uzak Marmaris'lerden
Yaprakları deli bir güneşle ıslak
Bir günde uçup dönerek güneye, terlemeye
Buğular içinde yol alıyor gül.
O var ya yıllardır sana yönelmiş
Geç kalmamış merhaba
Sisten sıyrılan uçak
İdamdan az önceki telefon
Düşün, postacıyı keyiflendiren telgraf
Bunların tadı gibi, gül
Zaten başından beri ellerimizde
Epeydir ezberlemişiz yakuttan hızını
Duymuşuz buğulu rengini
Saçlarımızda meşhur sarhoşluğu
Sana yaklaşıyor gül.
Ona bu hızı, ona rengini veren
Biliyorsun, eylülün en haylaz yeri
Hisar'ın en güneşli odası
Yıllara direnebilmiş olmak
İşte terliyor gene
Üstümüzden geçiyor hızla
Yazları koca bir güneşle yaşamış, saydam
Güz olunca sağnaklar emzirmiş onu
Biliyorsun şimdiler daha bir yoğun
Özlem koyultuyor rengini çünkü
Şimdi iyi bak, yol alıyor sana
İyi bakalım n'olur,
Daha bir yakuta kessin rengi.
Adına gül demişiz bütün zamanlar için
Oysa bin kılıkla gezdiğini biliyoruz
Çığlıklar savurtan karlı bir tren
Tel örgüleri aşıp geçen o
Kadınların sancısı onunla gülümsüyor dünyaya
Onunla alınıyor vebanın ve cüzzamın
Her bir salgının önü
İyi bak dostum, iyi bakalım,
Yaklaşıyor hızla
Kaç yıldır satır satır kurduğumuz
Geleceğimize bizim
Arkadaşlık, sevgililik vesaire onunla,
Yol alıyor gül.
Sana yaklaşıyor ki bir daha tanı
Şimdilik gül diyorum ya ona
Sümbül de olabilir özgürlük bayrağı da
Begonya, zeytin dalı, İznik çinisi
Bütün zamanların en iyi filmi o
Atletler onun hızıyla rekor yeniliyor
Ve onu kanatıyorlar Kara Afrika'da
İnsan beyninin kırbaçlarına karşı
Bütün isyanları o başlatıyor
Ele geçirilmeyen tek elebaşı o
Binlerce millik, on altı rüzgârlık ayrılıklar
Biraz olsun onunla dayanılır
Asker mektuplarını o taşıyor
Dvorak oluyor yapayalnız kalınca
Dünyaya kulak kesilince no passaran
Jazz ve türkü, pan flüt, ağır halay
Titreşim deyince İnti İllimani
Şili'de persona non grata
Söz resimden açılınca duvar ressamları
Gökkuşağı için çarpışıyor Greenpeace saflarında
Şimdi gül deyip geçtiğime bakma
Unuttuğumu sanma,
Omuz omuza bir otobüs yolculuğu da.
Uçarak yaklaşıyor gül
Okyanuslar geçtiği için tuzlu
Pasaportsuz ama kendinden emin
Bin savaş meydanıyla rüzgârlı
Ama yaklaşıyor ve gül kılığında.
Deniz onun rengiyle çılgın-mor
Tarlalar ne istediğini hızıyla biliyor
Suların gürleyişini, ani fırtınaları düşün
Barajların su seviyesi onunla yüksek
Buğday bu hızla bereketli
Umut aynı sebeple gümrah
Borsalar onu beklerken tedirgin
O uçunca karışıyor para piyasaları
Uzak ıssız karanlıklarında uydular
Onunla saptıyor biraz da
Rotalarını
Ve şaraptan çok onunla ateşleniyor kan
Çünkü mutlaka hedefine varacak olan,
O.
Gül bu, bin yangın kalıyor geçtiği yerde
Göllerden uçarken suları çalkalıyor
Yaklaşıyor terle, dirençle, sevgiyle
Buğular içinde.
Yaklaşıyor hızını renginden almış
Biliyorsun, o en çok senin hakkın
Bırakalım yeniden solusun mevsim
Güneşli çayevlerine bulutlar değsin
Bu hız kalsın yılların sonuncusuna
Erisin rengi kanımızda
Uçarak, hızla yaklaşan gülün.
Kuzeyden güneye, kumsallardan dağlara
O ağartıyor insanlığın yüzünü,
Onunla yatışıyor yabancı şehirlerin gurbeti
Gördüğü tek yıldız varsa o.
Yaklaşıyor, hazır ol güle
Yüklenmiş bütün ferahlıkları
Toplamış bütün mavilikleri
Işığı yıldız gözü
Sarıyor aydınlığı yüzünü.
Gül deyip durduğuma bakma, kim bilir, belki...
Evet evet, orda kanat vuruyor çünkü
En çok bu yaraşır, yüzü sonsuza dönük
Asıl adı gökyüzü!