Ağlamak varsa gözlerde
Derinliği kaybedip
İçini terk eden
Yalandır
Ki
Ağlamak terketmez seni
Durup dururken
Bir nefeste
Bütün zehrini çekebiliyorsan sigaranın
Ve
Gelmeyecek olana
Bakıyorsa pencereden gözlerin
Ağlamaktır
Ölmek üzere olan veya
Rüzgarın peşine düşmüş
Ölü yaprakları izlerken
Bir resme titreyerek
Dokunuyorsa ellerin
Ağlamaktır
Mutlu insanlar geçiyorsa önünden
Bir yabancıymış gibi
Seni farketmeden
Ağlamaktır
Oturup bir sandala
Geçmişini çekiyorsan
Ve artık yalnızsan
Bu yolculukta
Ağlamaktır
Ağlamak varsa gözlerde
Derinliği kaybedip
İçini terk eden
Yalandır
Ki
Ağlamak gözün yağması değil
Buhar olup dolmasıdır buluta
Hüznün..........
Erol Bekdemir