Aslında kaderimi ben yazdım.
Sevdim.
Ben yazdım ancak ben silebilirim.
Aşka kendi adımı kazıdım.
Seni de yazdım yanı başıma, aldan!
Ne çok şeyi göze aldım hayatım için
Kalbimdeki sırları çözdüm tek tek, bir görsen…
Nerede eski okul defterlerim?
Öğretmenimin yıldızlı pekiyi koyduğu sayfalar,
Ataçlarla düzelttiğim kıvrık kenarlar,
Sile sile yırttığım satırlar…
Nerede koşarken dizimi kanattığım yollar?
Tozun toprağın içinde yuvarlanarak oynadığım sokaklar,
‘'hadi eve'' diye çağıran annem,
Her derdimi kendi derdi gibi çeken babam,
Atölye çıkışı üstündeki talaşı silkeleyen dedem, nerede?
Hürdük…
Bağırırdık avaz avaz, susmazdık.
Şendik…
Uçurtmalarımız bulutlarla birleşirdi.
Küçüklüğüm nerede hayat?
Nereye sakladın onu benden?
Arasam bulur muyum sahi, yormadan
Yorulmadan görsem o günleri son bir kez
Yeterdi bana…
Nerede o eski günler?
Kayıpsız, kaygısız, dolu gülüşlerle geçen seneler,
Kışın sobanın üstünde kızartılan kestaneler,
Sonbahar sonunda ninemin ördüğü kışlık hırkalar, bereler...
Aslında bu hayatı ben yazdım, ben yaşadım
Olaylara yön vermeye yetkim yoktu.
İstemezdim ayrılığı, aşksızlığı, ağlamayı
Ama bu da hayatımın bir parçası, sınavı…
Nerede o eski aşklar?
Hiç suretini görmemiş ama aşkından yanıp tutuşan aşıklar,
Gerçek yaşanan aşklar…
Aslında bu sonu ben yazdım içim ağlaya ağlaya
Her sonun yeni bir başlangıç olduğunu biliyorum
Noktayı her koyduğumda yeni bir cümlenin başlaması gibi…
Hayat!
Küçüklüğüm nerede?
Geri ver onu sahibine…