Bazen görürsün
taşlardaki
bir devinimi,
dilsiz,
konuşan gene de:
sendin bu,
bir silahı savururken,
yabanıl hayvanlarla boğuşurken,
dinlenmeye geri gelmişken evine,
evini yöneten
sıcaklığa doğru
uzatmışsın elini.
Orada duruyorsunuz
birlikte,
sen ve yavruların,
ve çağırırsınız,
ışığa karşı
giderek yükselen külrengi
bir yazın sesleri,
katılaşmış,
tutsak düşmüş sessizlikte:
taşlar.