Sesi olmadan duvarların arasına sızdı yağmur.
Maskesi olmadan ürküttü serçeleri yağmur.
Eski sesimdir yağmur.
Korkunç maskemdir yağmur.
Fakat bugün ateşim ben,
ayak izlerim felç eder kışı.
Bugün söndürülemem ben.
Küçük yağmur, uzaklara düştü yolumuz.
Yaşayan duvarların arasında uyanırız.
Zafer kazanmışlardı,
Metallerin anlamını büyütmek istemişlerdi,
fakat bugün ayaklarımız önünde uzanır kış,
içi kurumuş bir yemiş misali, paslı.