Yasaklar, ayıplar, utanmalar gibi
Ne olduğunu, nereden geldiğini,
Anlamaya çalıştığım, gençliğimi,
Bıraktılar kucağıma bir alev topu gibi.
Binbir türlü çözümü zor bilmeceler,
Yüzelli puanlık uzmanlık soruları,
Günlerce, arkası kesilmeden, binlerce.
Bir alev topu kucağımda, içinde sorunları.
Cevaplarından soruya ulaşıldığı,
Deneme yanılmasız çözülemeyen sorular.
Kimselere bir kelimesinin bile sorulamadığı,
Nedenlerini sonucundan anladığım sorular.
Uçsuz bucaksız yolları kısaltan,
Dağları sinek kadar görüp, eritecek olan,
Ayı indirmek neymiş, güneşe gözünü diken,
Hayallerimle süslü gençlik yıllarım.
Dün gibi daha, çizik taş oynayışım.
Sapan elimde dizime kadar ıslak ayağım,
Hastalanmak da neymiş, oyun benim merağım.
Dün gibi gençliğim, değerini bilememişim.
Bir gelmişti öylesine, meyvesini yiyemedim.
Kelepçe mi hapis mi sorumluluk mu, bilemedim.
Öyle bir geldi geçtiki benim gençliğim,
Bir aleykümselam bile diyemedim.